.....

Davacı; davalı ..... ait işyerinde 01.04.1997 – 01.12.2005 tarihleri arasında hizmet aktine dayalı olarak sürekli çalıştığının tespitini istemiştir.
Mahkeme,ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; davalı ..... ait işyerinde 01.04.1997-01.12.2005 tarihleri arası dönemde hizmet aktine dayalı olarak sürekli çalışmanın tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, 01.04.1997-31.12.2000 tarihleri arasındaki çalışmaların hak düşürücü süreye uğradığından bahisle reddine karar verilirken, 01.01.2001-01.12.2005 tarihleri arası dönem yönünden ise, istemin kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemenin; davacının, davalı .... ait işyerinde 01.01.2001-01.12.2005 arihleri arası dönemde asgari ücretle ve hizmet akti ile sürekli çalıştığının tespitine yönelik kabulü yerindedir.
Ancak, 01.04.1997-31.12.2000 tarihleri arası çalışma döneminin, hak düşürücü süre nedeniyle reddine yönelik hükmü ise isabetli değildir. Çünkü, dava konusu 01.04.1997-01.12.2005 tarihleri arası dönemde kesintisiz, sürekli çalışmanın varlığı halinde, artık, 01.04.1997-31.12.2000 dönemine ilişkin çalışmaların hak düşürücü süreye uğradığını söylemek mümkün değildir. Ne ki, 01.04.1997-31.12.2000 tarihleri arası dönemde, çalışma olgusunun varlığı yönünden usulünce yapılacak araştırma ile, çalışmaların kesintili olduğu sonucuna ulaşılır ise, hak düşürücü sürenin bu olguya göre yeniden değerlendirilmesi gerekir.
......

O halde, yapılması gereken iş; usulünce yapılacak araştırma ile, dava konusu dönemdeki(01.04.1997-01.12.2005) çalışmanın sürekli ve kesintisiz olduğu sonucuna ulaşılması halinde, hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği için davanın tamamen kabulüne karar verilmelidir. Şayet 01.04.1997-31.12.2000 döneminde, kesintili çalışmaların olduğu sonucuna ulaşılır ise, bu olguya göre hak düşürücü sürenin yeniden değerlendirilerek varılacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalılardan ..... iadesine, 11.02.2010 gününde oy birliğiyle karar verildi.


.....