8. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/9347 Karar No: 2014/12650 Karar Tarihi: 16.06.2014
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/9347 Esas 2014/12650 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2014/9347 E. , 2014/12650 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 22. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 19/12/2013 NUMARASI : 2013/1034-2013/1145
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Şikayetçi borçlu Belediye vekili, takibe dayanak İstanbul 2. İdare Mahkemesi"nin 2008/1195 Esas, 2010/1066 Karar sayılı 21.06.2010 tarihli ilamında "davalıların müştereken ve müteselsilen" sorumlu olduklarına dair bir hüküm olmadığını davalı olarak müvekkili İ.. B.."nın yanında İSKİ ve Bakırköy Belediye Başkanlığı"nın da yer aldığını, davalı tarafından başlatılan icra takibinde alacağın tamamı için müvekkili idare ile İSKİ Genel Müdürlüğü"ne başvurulduğunu, ilamda her davalının kendisine düşen oranda sorumlu olduğu açık olduğunun icra takibinin iptaline karar verilmesini talep edilmiştir. İlamların infaz edilecek kısmı, hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. Gerek İcra Müdürlüğü ve gerekse sınırlı yetkili İcra Mahkemesi ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E. -1997/776 K.; 22.03.2006 gün ve 2006/12-92 E.-2006/85 K.; 25.06.2008 gün ve 2008/12-451 E.- 2008/453 K. Sayılı ilamları). Takibe dayanak İstanbul 2. İdare Mahkemesi"nin 2008/1195 E., 2010/1066 K. sayılı 21.06.2010 tarihli ilamı incelendiğinde hükmedilen alacağın “.... yasal faizi ile birlikte davalı idareler tarafından davacıya ödenmesine” şeklinde kurulan hükümde borçluların müştereken ve müteselsilen sorumlulukları bulunmadığı anlaşılmıştır. İlamda üç davalı yer almakta olup her bir davalının sorumluluğu 1/3 oranında olacağından şikayetçi borçlu yönünden bu oranı aşan kısım için icra emrinin iptali gerekir. Mahkemece icra emrinin tamamının iptali isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme Kararı"nın yukarıda yazılı nedenle İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 16.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.