Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4840
Karar No: 2014/8014
Karar Tarihi: 28.04.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/4840 Esas 2014/8014 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı banka, müvekkiline kredi borcu için verilen senetleri davacıya verdiğini, iyiniyetli bir şekilde hamil olduğunu savunurken, davacı müvekkilinin kimlik bilgilerinin dolandırıcılar tarafından kullanıldığını ve senetlerin arka yüzündeki ciro imzalarının kendisine ait olmadığını öne sürerek menfi tespit davası açtı. Mahkeme, asıl ve birleşen davalara konu senetlerdeki imzaların davacının eli ürünü olmamaları nedeniyle davacının davasının davalı banka bakımından kabul edildiğine karar verdi. Ancak, dava dosyasındaki belgelerden anlaşıldığı üzere, davacı ile birlikte dava dışı şüpheliler hakkında menfi tespit davasına konu senetleri iştirak halinde sahte olarak düzenleyip teminat göstererek davalı bankadan kredi kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddiasıyla kamu davası açılmıştı. Bu nedenle, ceza mahkemesinin kararları hukuk hakimini bağladığından, davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı sonucuna varan mahkeme kararı bozuldu.
Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27.
19. Hukuk Dairesi         2014/4840 E.  ,  2014/8014 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gölcük 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 13/12/2012
    NUMARASI : 2011/428-2012/569

    Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen dosya davalısı T.. A.. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili asıl ve birleşen davalarda; müvekkili aleyhine yapılan icra takiplerine konu senetler nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığını, dolandırıcılar tarafından müvekkilinin kimlik bilgilerinin kullanılmış olduğunu ve bu senetlerin arka suretlerindeki ciro imzalarının müvekkiline ait olmadığını belirterek, müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı banka vekili asıl ve birleşen davalarda; müvekkili bankanın davacıya kredi kullandırdığını, davacının kredi borcuna mahsup edilmek üzere dava konusu senetleri müvekkiline verdiğini, müvekkili bankanın iyiniyetli yetkili hamil olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemenin birleşen 2011/448 Esas sayılı dosyasında davalı Veli Sümbül davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; asıl ve birleşen davalara konu icra takiplerine dayanak olan senetlerdeki imzaların davacı eli ürünü olmamaları nedeni ile davacının davasının davalı banka bakımından kabulünün gerektiği, davalı V. S. söz konusu senetleri tanzim eden olduğu, senetlerde davacının alacaklı olarak göründüğü, bu itibarla davacının V. S. karşı menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle 2011/448 esas sayılı birleşen dosyada davalı V. S. hakkında açılan davanın reddine, asıl ve birleşen dosyalarda davalı banka yönünden davaların kısmen kabulü ile davacının davalara konu icra takiplerine dayanak senetler nedeniyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, şartları oluşmadığından tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir.
    Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2012/249 Esas sayılı dosyasında davacı ile birlikte dava dışı şüpheliler hakkında menfi tespit davasına konu senetleri iştirak halinde sahte olarak düzenleyip teminat göstererek davalı bankadan kredi kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddiasıyla kamu davası açıldığı ve davanın derdest olduğu dosya içerisindeki belgelerden anlaşılmıştır. BK 53. maddesi uyarınca ceza mahkemesinin maddi vakıayı saptayan kararları hukuk hakimini bağlayacağından, mahkemece belirtilen ceza dosyasının sonucu beklenerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken bu yön üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile asıl ve birleşen davalara ilişkin hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi