Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 27.09.2006 – 20.08.2007 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmaları ile sigorta primine esas ücretin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının, davalı işverene ait 1071633.048 sicil numaralı işyerinde 27.09.2006 - 31.12.2006 tarihleri arasında 123 gün, 01.01.2007- 20.08.2007 tarihleri arasında 230 gün olmak üzere toplam 353 gün süreyle ve hizmet akdine dayalı olarak 506 sayılı yasa kapsamında ve aylık net 1.430,00 TL ücretle çalışmış olduğunun tespitine karar verilmiştir. Hükümler, davayı esastan çözümleyen, taraflar arasındaki uyuşmazlığı sona erdiren nihai kararlardır. Hüküm ile taraflar arasındaki uyuşmazlık sona erer ve hüküm kesinleşince artık o uyuşmazlık hakkında yeni bir dava açılamaz. HMK"nın 297. maddesinde; "hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği" belirtilmiştir. Somut olayda; “davacının 27.09.2006 - 31.12.2006 tarihleri arasında 123 gün, 01.01.2007- 20.08.2007 tarihleri arasında 230 gün olmak üzere toplam 353 gün süreyle ve hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespitine” şeklindeki hükmün yerinde olduğu, ancak hüküm altına alınan 1.430,00 TL ücretin hangi döneme ait olduğu ve bu ücretine oranlanması sonucunda diğer dönemlerdeki ücretin miktarının ne olduğunun anlaşılmaması” karşısında infazının mümkün olmadığı, hükmün bu hali ile yeni bir dava açılmasına sebebiyet verecek nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. .../.... Sigorta primine esas ücret yönünden açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak ve infazı kabil olacak şekilde hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş, her bir dönem yönünden ücretleri ayrı ayrı belirleyerek, infazı kabil olacak şekilde hüküm kurumaktan ibarettir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.