Esas No: 2022/87
Karar No: 2022/4052
Karar Tarihi: 10.03.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/87 Esas 2022/4052 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2022/87 E. , 2022/4052 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme mercii Yargıtay'ın ilgili dairesi olduğundan, mahkemenin 03.02.2020 ve sonraki tarihli ek kararlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanığın yokluğunda verilen hükmün, sorgusunda bildirdiği aynı zamanda da MERNİS adresi olan adreste 21.05.2012 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi uyarınca muhtara tebliğ edildiği, ancak 7201 sayılı Tebligat Kanunun 21. maddesindeki ‘‘....Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır...” ve muhatabın adresinde bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Yönetmeliğinin 30/1. maddesindeki “...muhatap veya adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak kendisinin imzalaması gerekir.” hükümlerine aykırı olarak muhatabın adreste bulunmama sebebine dair mevzuata uygun açıklama bulunmayan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla; sanığın öğrenme üzerine 03.02.2020 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında ise Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiillerin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanunî takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, hükümlerin ONANMASINA, 10.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.