17. Hukuk Dairesi 2015/14039 E. , 2017/11746 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 13.01.2012 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortacısı olduğu aracın davacıların desteği yayaya çarpması sonucu davacıların desteğinin hayatını kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze giderlerinin tüm davalılardan ve her bir davacı için 20.000,00 TL"den olmak üzere toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın ..."den sigorta şirketi için dava tarihinden, ... için olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili; maddi tazminata ilişkin dava değerini 29.384 TL ve manevi tazminata ilişkin dava değerini 75.000 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili; aracın davalı şirket nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olup poliçe limiti dahilinde sürücünün kusuru oranında sorumlu olduklarını ve cenaze defin giderlerinin teminat kapsamında olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; kazanın tamamen müteveffanın kusuru nedeniyle meydana geldiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı ... yönünden 25.170,92 TL, davacı ... ... yönünden 3.229,39 TL, davacı ... yönünden 984,49 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile beraber davalılardan sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydıyla müteselsilen alınarak davacılara verilmesine; her bir davacı için 3.000,00 TL"şer olmak üzere toplam 9.000,00 TL"nin olay tarihi itibariyle davalı ..."den alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında (2 nolu bent hariç) bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı ...Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
2- Destekten yoksun kalma zararının hesabında desteğin gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve pasif devrede zararın asgari geçim indirimsiz asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulünün gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira, asgari geçim indirimi (AGİ), ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez.
Somut olayda, desteğin pasif dönemine ilişkin tazminata esas geliri belirlenirken AGİ dahil edilmiş asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması hatalıdır. Bu nedenlerle, pasif döneme ilişkin hesaplamanın, AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden yapılması gerekirken,
b-Ayrıca, dava konusu olayda olay tarihi itibariyle 32 yaşında olan davacı eşin, yaşadığı çevre, sosyal ekonomik durumu itibariyle AYİM tablosuna göre yeniden evlenme ihtimali % 17 olup, davacının 18 yaşın altında iki çocuğunun bulunması dikkate alındığında ve her çocuk için % 5 oranında indirim yapıldığında davacının yeniden evlenme ihtimali %7 olmasına karşın, hükme esas alınan 21.11.2014 tarihli hesap bilirkişi raporunda davacı eşin evlenme şansı dikkate alınmadan tazminat hesaplanması doğru bulunmamıştır. Mahkemece, Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre eşin evlenme ihtimalinin olay tarihi itibarıyla AYİM tablosuna göre değerlendirilmesi gerekirken tazminat esaslarına uygun olmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınarak yazılı olduğu biçimde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu nedenlerle; mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, aktüer hesaplama yöntemine uygun, denetime elverişli ve tarafların itirazlarını karşılayacak rapor alınarak tazminatın belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hatalı hesap raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin tüm ve davalı ...Ş. vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.966,06 TL kalan harcın temyiz eden davalı ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...Ş"ye geri verilmesine, 18/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.