12. Ceza Dairesi Esas No: 2015/11149 Karar No: 2016/4832 Karar Tarihi: 23.03.2016
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/11149 Esas 2016/4832 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2015/11149 E. , 2016/4832 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : 22 TL maddi ve 300 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacı vekilinin 04.03.2014 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle gözaltında kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat davasının dayanağı olan ... 25. Asliye Ceza Mahkemesinin, 2011/577 Esas - 2014/51 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan gözaltında kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 26.03.2014 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 04.03.2014 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, tazminat davasının hükmün kesinleşmesinden itibaren açılmasını öngören CMK"nın 142/1. maddesi, tazminat istemeye hak sahibi olan kimsenin soruşturma ve kovuşturmanın akıbetini ve kesin sonuca bağlanışını takip ederek dava hakkını gecikmeden kullanması öngörülerek düzenlenmiştir. Dava açma süresi en fazla kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süreye bağlanmıştır. Kararın kesinleşmesinden önce açılan davalar bakımından CMK"nın 142/3. maddesi gereğince davanın en önemli dayanağını teşkil eden beraat hükmünün veya kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmediğinin anlaşılması durumunda mahkemece dilekçenin reddi kararı verilmektedir. İtirazı kabil bu karar sonrası davacı kararın kesinleşmesini bekleyip yeni bir dava açtığı takdirde derdest dava söz konusu olmayacağı gibi dosyamızda olduğu gibi dosyanın geçirdiği safahat sonrası kanunda öngörülen bütün süreler bakımından davacının dava hakkı da ortadan kalkmayacaktır. İncelenen dosya kapsamına göre, dava açıldığında henüz dava açma süresi başlamamış ise de, açılan davanın yargılaması sırasında, tazminat davasına konu kararın kesinleştiği dolayısıyla şartın yargılama aşamasında gerçekleştiği anlaşıldığından, “Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması”nı yargıya bir görev olarak yükleyen Anayasa"nın 141/son maddesi hükmü uyarınca yargılamaya devamla, bir karar verilmesi nedeniyle tebliğnamenin 1. bendinde yer alan bozma isteyen düşünceye ve dava dilekçesinin davalıya tebliğinden sonra davalı vekili tarafından davaya cevap verilmesine karşılık yargılama süresi boyunca davalı tarafından davacı tarafından tarafları ve konusu aynı olan bir başka tazminat davasının açıldığı yönünde derdestlik itirazında bulunulmadığının anlaşılması karşısında tebliğnamenin 2. bendinde yer alan bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme aykırı olarak ONANMASINA, 23.03.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.