17. Hukuk Dairesi 2015/15252 E. , 2017/11743 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 09/05/2013 tarihinde davalının ZMSS poliçesi ile sigortacısı olduğu aracın davacılardan ..."nin eşi, ...ve ...’un çocukları ..."un sevk ve iradesinde bulunan araca tam kusurlu olarak çarpması sonucu ..."un vefat ettiğini, bu nedenle davacıların destekten yoksun kaldığını belirterek davacılar için 1.000,00-TL"şer tazminatın dava tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili, 04.03.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 67.163,73 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı ... şirketi vekili; kazanın oluşumunda müteveffanın asli kusurlu olduğunu ve müteveffanın sürücüsü olduğu aracın sigorta şirketinden ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile davacı ... için 55.055,94-TL, davacı ... için 6.214,78-TL, davacı ... için 5.893,01-TL olmak üzere toplam 67.163,73-TL."nin davalıdan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, davacıların murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK m. 53 gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.Bir insanın ölümü hukukî anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte 6098 sayılı TBK 53.maddesinin (BK"nın 45/II.md) öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK"nın 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Davalı destekten yoksun kalmadan ileri gelen somut zararı gidermek zorundadır. Bu nedenle tazminat hesabından önce zarar tutarını belirlemek gerekir. Bunun yanında amaç zarar görenin malvarlığındaki eksilmeyi giderme olduğuna göre, ölüm nedeniyle desteğini yitirenin elde ettiği çıkarlar varsa, bunların da zarar tutarından indirilmesi gerekir. Aksi halde zarar görenin malvarlığında olaydan önceki duruma göre bir artış meydana gelmiş olur. Buradaki amaç zarar görenin malvarlığını zenginleştirmek değil, desteğini yitiren kişiye ölümden önceki yaşam düzeyini sürdürebilme olanağı tanımaktır.Buna göre; desteğin gelirinin net ve somut verilerle belirlenmesi gerekmektedir. Somut olayda, davacıların murisi müteveffanın serbest muhasebeci mali müşavir olduğu dosya içerisindeki belgelere göre sabittir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacılar murisi için ilgili meslek odasının aylık yaklaşık 3.000,00-3.500,00 TL kazancı olduğunu belirttiği yazısı esas alınarak 3.250,00 TL (asgari ücretin 4,2 katı) üzerinden gelir elde ettiği kabulü ile tazminat hesabı yapılmıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.Bu durumda mahkemece, davacıların desteğinin kaza tarihindeki gelirinin belirlenmesi hususunda desteğin vergi beyanı, meslek odasına gelir beyanı, meslek odasının ortalama kazanç yazısı da değerlendirilmek suretiyle desteğin geliri tespit edilerek aldırılacak ek raporun sonucuna göre (davalı lehine oluşan kazanılmış haklar da gözetilerek) karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 18.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.