Esas No: 2015/5832
Karar No: 2017/11740
Karar Tarihi: 18.12.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/5832 Esas 2017/11740 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıların yolcu olarak bulunduğu araca çarpmasıyla oluşan kazada davacıların yaralandığını, davacı ..."in tedavisinin hala devam ettiğini ve davacının çalışma gücü kaybına uğradığını, davacı ..."nin de lise öğrencisi olup eğitiminin aksadığını ve sağlıklı şekilde eğitimini devam ettiremediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı sigortacı sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 21.000,00 TL. maddi ve 30.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş; 21.02.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini davacı ... için 49.294,95 TL"ye ve ... için 15.963,53 TL"ye yükseltmiştir. Davalı ... şirketi vekili, poliçe limitiyle sınırlı olarak ve sigortalının kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davacıların kusuru ve zararı ispat etmesi gerektiğini, davadan önce başvuru olmadığından temerrüde düşürülmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ... ve ... vekili, davacıların maluliyet oranlarına ve kusura itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 43.471,03 TL. ve ... için 10.504,72 TL. maddi tazminatın davalı sigortacı için dava ve diğer davalılar için kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline; davacı ... için 7.500,00 TL. ve davacı ... için 5.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve ..."den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacı ... için manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56. (BK"nun 47.) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Davacı taraf, davaya konu kaza nedeniyle her iki davacının cismani zarara uğradığını ve bu cismani zarardan kaynaklanan maddi zararlarının tazminini talep ettiklerini belirtip, davacı ..."in tedavisinin hala sürdüğünü de ifade etmek suretiyle dava açmış; yargılamanın devamı sırasında, davacıların tedavi giderlerine ilişkin birkısım belgeler sunmuş ve devam eden tedaviler nedeniyle yapılacak gider belgelerinin de sunulacağını beyanla maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Ayrıca, davacı ..."nin uğradığı cismani zarar ve tedavi süreci nedeniyle eğitim hayatının aksadığını, okulunda 1 yıl kaybettiğini de ifade etmiş ve bu hususta tanık dinletmiştir. Dava dilekçesindeki maddi zarar talebinin açıklanması için davacı tarafa süre verilmiş olmasına rağmen, davacı taraf dava ve ıslah dilekçeleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiş olup; dava dilekçesi incelendiğinde, davacıların maddi zararlarının bir bütün olarak talep edildiği ve ayrıştırılmadığı; ıslah dilekçesinde ise, bilirkişi tarafından hesaplanan geçici ve kalıcı işgöremezlik tazminatı ile belgeli tedavi giderlerinden oluşan toplam maddi tazminat üzerinden artırım yapıldığı görülmektedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 54. maddesinde, bedensel zarar halinde talep edilebilecek maddi zararın kapsamına giren unsurların sayıldığı; sayılan zararlar arasında, davacı tarafın ıslah yoluyla artırıma gittiği tüm alacak kalemlerinin bulunduğu açıktır. Bu yasal düzenleme ve dava dilekçesinde yer alan, davacıların tedavi süreçlerinin devam ettiği ve davacı ..."nin tedavi sürecinde eğitiminin aksadığı gibi ifadeler de dikkate alındığında, davacıların ıslah yoluyla bedel artırımına konu ettiği tedavi giderleri ile geçici ve kalıcı işgöremezlikten kaynaklanan zararların tazminini istediğinin kabulü suretiyle, dava dilekçesinde ayrıştırma yapılmadığı için her zarar kalemi için eşit miktarlar üzerinden talepte bulunulduğu kabul edilerek davacıların tedavi gideri ile geçici işgöremezlik zararı talepleri için de değerlendirme yapılıp hüküm tesisi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-Davacı tarafın talep ettiği maddi zararları arasında davacıların tedavi giderlerinin de bulunduğu, bu hususta tedavi masraflarına ilişkin birkısım belgelerin sunulduğu görülmektedir.Yargılamanın devamı sırasında yürürlüğe giren ve 2918 sayılı Kanun"un 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun"un 59. maddesinde, "trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı" düzenlemesine; Kanun"un geçici 1. maddesinde de "Bu Kanun"un yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun"un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20"sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabı"nın yükümlülüklerinin sona ereceği" düzenlemesine yer verilmiştir.Öncelikle belirtmek gerekir ki, Sosyal Güvenlik Kurumu, 6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı yasanın 98. maddesi kapsamında tüm tedavi giderlerinden değil, ancak sözkonusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan tedavi giderlerleri, 6111 sayılı yasa kapsamında değildir. Belgeli olmayan tedavi giderlerinden SGK sorumlu olmayıp, trafik kazasına karışan ve zarara neden olan aracın trafik sigortacısı olan sigorta şirketi sorumludur.Bu durumda mahkemece; yargılamanın devamı sırasında yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanun"un 59. ve geçici 1. maddesi gereği Sosyal Güvenlik Kurumu"nun sorumluluğuna geçen tedavi giderlerinin de dava konusu olduğu gözetilerek, SGK"nın davaya dahil edilmesinin sağlanması suretiyle yargılamaya devam edilip davacıların tedavi giderleri yönünden de bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Davacı taraf, dava konusu kaza sonucu davacı ..."in yaralanmasından duyduğu üzüntü nedeniyle, manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece, talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nun 56. (BK"nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu, davacı ..."in cismani zarara uğraması nedeniyle duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacı ..."in %14 kalıcı maluliyete uğrayacak biçimde yaralanması nedeniyle oluşan zararın ağırlığı, davalı tarafın kazada tam kusurlu olduğu hususları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı ... için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, davacı ... için düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 18.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.