15. Ceza Dairesi 2016/2518 E. , 2018/2152 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından beraatine ilişkin hükümler katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın... İletişim isimli iş yerinin yetkilisi olduğu, suç tarihinde sanığın katılanın bilgisi ve rızası dışında ... isimli gsm operatöründen katılan adına suça konu ... numaralı gsm hattı için sahte abonelik sözleşmesi düzenleyip, sözleşmeyi ilgili operatöre göndererek hattın açılmasını sağladığı, 24/10/2011 tarihine kadar kullanım sonucu oluşan toplam 392,52 TL tutarındaki borcun ödenmediği, bu sebeple katılan hakkında ... İcra Müdürlüğü"nde icra takibine başlandığı, bu şekilde sanığın üzerine atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmünün temyiz incelemesinde;
Sanığın üzerine atılı suçları işlediğine yönelik mahkumiyete yeter, her türlü şüpheden uzak kesin delil elde edilemediği gerekçesiyle verilen beraat hükmünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç yönünden gerekçesi gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın sübuta ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükmünün temyiz incelemesinde; sanık savunması , katılan beyanı ve dosya kapsamından;
Sanığın iş yerinde katılanın kimlik bilgileri kullanılarak telefon hattı alındığı iddiası ile açılan davada, sözleşmenin sanığın iş yerinde düzenlendiği, imzanın katılana ait olmadığının tespit edildiği ve menfaatin sanığa ait olduğu, bu nedenle suçun sübut bulduğu gözetilerek; hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 63. maddesinin l0. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılmaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz.” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü karşısında özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme gereğince, sanığa ön ödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, katılanın temyiz itirazları bu durumda yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/03/2018 tarihinde özel belgede sahtecilik suçu yönünden oybirliğiyle, nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden oyçokluğu ile karar verildi.
Karşı Oy:
Sanık hakkında müşteki kimlik bilgileri ve kimlik fotokopisi kullanılmak suretiyle GSM aboneliği yaptırıldığı, kullanım ücretinin ödenmediği, icra takibine geçilmesi üzerine durumdan haberdar olan müştekinin şikayeti üzerine başlatılan soruşturma sonucu sanığın atılı nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddiasıyla kamu davası açılmıştır.
Mahkemece sanığın beraatine karar verilmiştir.
Temyiz incelemesi sırasında nitelikli dolandırıcılık suçu ile ilgili dairemizin sayın çoğunluğu "sanığın üzerine atılı suçları işlediğine yönelik mahkumiyete yeter, her türlü şüpheden uzak kesin delil elde edilemediği gerekçesiyle verilen beraat hükmünde isabetsizlik görülmemiştir." değerlendirmesiyle hükmün onanmasına karar vermiştir.
Yerel mahkemenin bu suça ait hükmünün eksik araştırma ile verildiğini düşünmekteyiz.
Şöyle ki, soruşturma aşamasında Telekominikasyon İletişim Başkanlığı"ndan suça konu hattın HTS kayıtlarının istenerek CD ortamında dosya içerisine alındığı fakat bu kayıtlara göre araştırma yapılmadığı anlaşılmakla, gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin tespiti bakımından; bahse konu telefon numarasını arayan ve aranan numaraları gösteren HTS raporları incelendikten sonra sıklıkla görüşme yapılan numaraların kullanıcılarının mümkünse tanık sıfatıyla dinlenerek sahte belge ile alınan hattı kimin kullandığı ile sanıkla yakınlıklarının bulunup bulunmadığının ve ayrıca anılan sözleşmeye irtibat numarası olarak yazılan ... numaralı hattı kimin kullandığının da araştırılması, hattın kim tarafından kullandığının tespit edilmesi halinde bu kişinin beyanının, yazı ve imza örneklerinin alınarak yeniden bilirkişi incelemesi yapılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulduğu kanaatiyle sayın çoğunluğun nitelikli dolandırıcılık suçundan beraate dair yerel mahkeme hükmünü onamasına ademi kanaatle katılmıyorum.