11. Hukuk Dairesi 2014/1772 E. , 2015/425 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada..... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/05/2013 tarih ve 2011/537-2013/199 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 13.01.2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacılar vekili Av...... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin ortağı olduğu...."nin 30 yıl süreyle kurulduğunu, 1996 yılında İl Özel İdaresi"nin payını...ye sattığını ve bu şirketin ..."de hakim ortak haline geldiğini, 2003 yılında..."ın... kaydından çıkarıldığını, bu tarihten itibaren şirketin büyük ortağının diğer pay sahiplerini haberdar etmeksizin çeşitli tarihlerde tek başına katılımı ile genel kurul toplantıları gerçekleştirdiğini, pay sahiplerine kar dağıtımı yapılmadığını, yine TTK"nın 394. maddesine aykırı şekilde diğer pay sahiplerinin rüçhan haklarının kullanımına imkan tanınmamak suretiyle 2007 yılında sermaye artırımına gidilerek pay oranlarının eritilmeye çalışıldığını, şirketin kurulduğu tarihte satın alınarak üzerinde faaliyette bulunulan arazinin hakim ortak tarafından diğer pay sahipleri haberdar edilmeksizin tek başına katıldığı genel kurul toplantısında satılmasına ve şirket süresinin uzatılmasına ilişkin kararlar alındığını, böylece başlangıçta 30 yıl süre ile kurulan şirketin mallarının elden çıkarılarak tasfiyeye girmesinin amaçlandığını, söz konusu taşınmazın 4-5 milyon TL değerinde olmasına rağmen, tapudaki emlak değeri olan 80.000 TL üzerinden ve gerçekte şirketin hakim ortağı....."ın etkisi altındaki kişilere satıldığını, böylelikle hakim ortağın şirketin mal varlığını kişisel mal
varlığına aktardığını ileri sürerek, 29/12/2000, 05/12/2007, 03/02/2010 ve 15/06/2011 tarihli genel kurul kararları ile dava konusu taşınmazların davalılara olan satışlarının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan.... ve ..... savunmada bulunmamış, diğer davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacılar vekiline verilen süreye rağmen tamamlama harcı yatırılmadığından ve genel kurul kararlarının iptaline ilişkin talepler hakkındaki inceleme tamamlandığından, tapu iptali ve tescil davasının işbu dava dosyasından tefrik edildiği, genel kurul kararlarının iptali davalarında husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiği, bir ortağın sırf usulüne uygun olarak toplantıya çağrılmamış olmasının genel kurulda alınan kararların iptali için tek başına dava açma hakkı verir ise de genel kurul kararlarının iptali için yeterli olmadığı, davacıların pay oranları dikkate alındığında tamamının genel kurulda olumsuz oy kullanmaları durumunda dahi alınan kararlara etki edemeyeceği gibi alınan bu kararların yasa ve esas mukavele hükümleriyle afaki iyi niyet kurallarına aykırı olduğunun ve ortakları zarara uğratmak amacıyla alındığının da ispat edilemediği, alınan kararların şirket anasözleşmesine ve TTK hükümlerine aykırı bulunmadığından mutlak butlanla da batıl olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve uyuşmazlığa uygulanması gereken 6762 sayılı TTK"nın 368. maddesi hükmüne uyulmamış olmasının, yani çağrı prosedürüne aykırılığın müeyyidesinin yokluk değil, sadece iptal edilebilirlik olduğunun, Dairemizin kökleşmiş içtihadı gereği bulunmasına, her ne kadar TTK"nın anılan hükmü emredici nitelikte ise de, aynı Yasanın 381. maddesinde, çağrıda usulsüzlük halinin genel kurula bu nedenle katılamayan ortaklara, toplantıda alınan kararların iptali davası açma hakkını vermesi karşısında, kanun koyucunun da bu hükme aykırılığın müeyyidesini yokluk olarak kabul etmediğini açıkça göstermesine, somut uyuşmazlıkta da öncelikle dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacıların davalı.....Tarım Ürünleri A.Ş"nin maliki bulunduğu 242 ada 90 parseldeki taşınmazının satımı için dava dışı Muhittin İraz"a yetki veren ve anılan kişinin yönetim kurulu üyeliğine seçildiği genel kurul toplantısının, 25.09.2012 tarihli dilekçesinde belirttiği gibi 15.06.2011 değil, 15.06.2010 tarihli genel kurul toplantısı olduğunun anlaşılmasına, yine hem bu toplantı tarihi hem de davacılar vekilinin anılan dilekçede iptalini istediği 29.12.200, 05.12.2007 ve 03.02.2010 toplantı tarihleri itibariyle, 6762 sayılı TTK"nın 381. maddesinde öngörülen üç aylık sürenin 28.06.2011 dava tarihi itibariyle geçirilmiş bulunmasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın ONANMASINA,aşağıda yazılı bakiye 06,55 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.