19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/6491 Karar No: 2019/15490 Karar Tarihi: 12.12.2019
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/6491 Esas 2019/15490 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında gümrük kaçakçılığı suçu nedeniyle mahkumiyet hükmü verilmiştir. Gümrük kaçakçılığı suçunun vergi kaybına neden olduğu ve kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler yarattığı belirtilmiştir. Sanık daha önce aynı suç nedeniyle mahkumiyet hükmü almıştır. İncelenen belgeler ve tutanaklar sonucunda, suçun sübutu ve nitelendirilmesi açısından bir bilirkişi tayin edilmesi gerekmeksizin bozulma kararı verilmiştir. Kararda 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, TCK'nin 43/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi detaylı bir şekilde açıklanmamıştır.
19. Ceza Dairesi 2019/6491 E. , 2019/15490 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisinin ihlalidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada sanık hakkında 21.10.2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan Pasinler Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2018/395 E. sayılı dosyasında verilen mahkumiyet hükmünün Dairemizce aynı gün 2019/26894 E sayılı dosya üzerinden incelenerek bozulmasına karar verilmesi karşısında; Anılan dava ile iş bu dava birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp, hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı, aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, Kabule göre de; 1-24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 2- Suça konu sigaraların bandrolsüz olduğuna ilişkin tereddüt olmadığının anlaşılması karşısında; suçun sübutu ve nitelendirilmesi açısından etkisi olmadığı halde bilirkişi tayin edilerek, sanığa sebep olmadığı keşif ve bilirkişi ücretinin yükletilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, tebliğnameye aykırı olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 12/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.