16. Hukuk Dairesi 2017/5036 E. , 2021/610 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ...Köyü çalışma alanında bulunan 157 ada 1 parsel sayılı 14.554,04 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine Gediz Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi ve tescil davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanağı ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 157 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı ... ’in 12.07.2016 tarihli veraset ilamındaki payları oranında mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tamamında zilyetlikle mülk edinme koşullarının davalı yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Davacı ..., Gediz Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/82 Esasına (öncesi Gediz Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2003/549 Esas sayılı dosyası) kayıtlı dosyasında çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak ... aleyhine elatmanın önlenmesi ve çekişmeli alanın Hazine adına tescili istemi ile dava açmış olup, yargılama neticesinde taşınmaz başında yapılan keşif sonucunda düzenlenen 16.05.2005 tarihli fen bilirkişi raporunda, davacının iddiasına konu kısmın kırmızı kalem ile taralı olarak gösterilen 1.250,25 metrekarelik kısma ilişkin olduğu, 2003/549 Esas sayılı dosya kapsamında yapılan yargılama sonunda dava konusu taşınmazın 1980 ve 1985 yıllarında davalı ... tarafından satın alındığı ve o tarihten beri davalının zilyetliğinde olduğu gerekçesiyle Hazine’nin davasının reddine karar verilmiş ve hükmün, davacı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 1.3.2006 tarih 2005/14680 Esas, 2006/2048 Karar sayılı ilamı ile "ziraat ve jeoloji mühendislerinin keşif sonrası düzenledikleri raporlardan, taşınmazın halen devletin hüküm ve tasarrufu altındaki hali arazi özelliğini koruduğu, davalının zilyetliğinin iktisaba yeterli süreye ulaşmadığının anlaşıldığı belirtilerek, davacı ...’nin davasının kabul edilmesi gerekirken tanık beyanlarına itibar edilerek davanın reddedilmesinin isabetsizliğine" değinilerek bozulmasına karar verilmiş ve bilahare dava dosyası 22.07.2008 tarihinde Kadastro Kanunu"nun 27. maddesi uyarınca Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Yukarıda sözü edilen Asliye Hukuk Mahkemesi kararı ve alınan fen bilirkişi raporuna göre, aktarılan davanın kapsamının, Asliye Hukuk Mahkemesi"nin hükmüne dayanak bilirkişi raporunda kırmızı kalemle taralı olarak gösterilen yer olduğunun kabulü zorunludur. Ancak Mahkemece, dava aktarıldıktan sonra yapılan keşifte Asliye Hukuk Mahkemesi"nin hükme dayanak yaptığı harita çekişmeli taşınmaza ait pafta ile çakıştırılarak aktarılan davanın konusu olan alan belirlenmeden karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca; Mahkemece mahallinde, fen bilirkişisi eşliğinde keşif yapılarak Asliye Hukuk Mahkemesi’nin hükme dayanak yaptığı harita, çekişmeli taşınmaza ait pafta ile çakıştırılarak aktarılan davanın konusu olan yer tam olarak belirlenmeli, aktarılan davaya konu yer belirlendikten sonra aktarılan davanın kapsamında bulunmayan bölüm yönünden olağan usule göre kesinleştirme işlemi yapılmak üzere tutanak ve eklerinin kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmelidir.
Öte yandan, aktarılan davanın kapsamında kaldığı anlaşılan bölüm yönünden ise yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki; Gediz Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/549 Esas, 2005/345 Karar sayılı dosyası kapsamında toplanan tüm deliller ve dosya kapsamından Hazine’nin adına tescil edilmesini talep ettiği alanın ziraat mühendisi bilirkişi raporuna göre boş hali arazi vasfında olduğu yine jeoloji mühendisi bilirkişi raporuna göre de dava konusu bölümün 2-3 yıldır sürüldüğü, toprak oluşumunun tamamlanmadığı rapor edilmiş olup dava tarihi itibariyle davalı lehine iktisaba elverişli zilyetliğinin bulunmadığı, taşınmazın hali arazi niteliğinde olduğu anlaşılmakta olup, bu durum karşısında Mahkemece, davacı ...’nin davası kabul edilerek bu alanın Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle çekişmeli taşınmazın tamamının davalı ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
01.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.