11. Hukuk Dairesi 2014/12382 E. , 2015/412 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/04/2014 tarih ve 2013/86-2014/40 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakim..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili, müvekkili şirketin 1993 yılında tescil edildiğini, daval.....ve dava dışı eşinin müvekkili şirketin ortakları iken hisselerinin tamamını devrederek şirketten ayrıldıklarını, davalının kızı ve damadının aynı konuda faaliyet gösteren..... Sistemleri .. isimli şirketi kurduklarını, bu esnada ..." ibaresinin davalı adına marka olarak tescil edildiğinin öğrenildiğini, oysa bu ibarenin müvekkilinin ticari unvanı olduğunu, ayrıca müvekkilinin faaliyetleri sebebiyle tanınmış unvan-marka niteliğine kavuşturulduğunu, davalının hisselerini devrederken markayı kötüniyetli olarak gizlediğini, davalının tescil tarihinden itibaren bu markayı hiç kullanmadığını, bu nedenle 556 Sayılı KHK"nın 14. maddesi gereği hükümsüz kılınması gerektiğini, müvekkilinin fiilen kullandığı marka tanınmış marka niteliğini haiz olduğundan davalı adına tescilli "..." markasının KHK"nın 7 ve 8. maddelerinde belirtilen mutlak ve nispi red nedenlerinin varlığı nedeniyle de hükümsüzlüğünün tespiti ve terkini ve davacı adına tescili sağlamak için bu davayı açtıklarını ileri sürerek, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, ... markasının davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davanın reddini istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, davacı şirketin 1993 yılında değil 06.01.2003 tarihinde kurulduğunu, müvekkili markasının ise 2001 yılında tescil edildiğini, müvekkilinin markayı kesintisiz olarak kullandığını savunarak, asıl davanın reddini istemiş, karşı davada müvekkilinin "...." ibaresi üzerinde öncelikli ve üstün hakkı bulunduğunu, davalı şirketin müvekkili markasını ticaret unvanında haksız olarak kullandığını, bu durumun markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, davalı şirketin ticaret unvanın silinmesini ve ticaret sicilinden terkinini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı markasının tescilli olduğu 11. sınıf taki emtia için usulüne uygun olarak kullanılmadığı, markayı lisans sözleşmesi kapsamında kullanan şirket tarafından sunulan delillerin ciddi ve ikna edici olmadığı, ancak markanın 11. sınıfa giren ürünlerin satışı için marka sahibinin izni ve bilgisi dahilinde 35. sınıfta kullanıldığı, karşı dava yönünden davacı markasının 2001 yılında tescil edildiği, davalının ticaret unvanının ise 06.01.2003 tarihinden beri kullanılageldiği nazara
alındığında karşı davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne, davalı adına kayıtlı 2001/21984 nolu 11. ve 35. sınıflarda tescilli markanın 11. sınıf bakımından terkin edilmesine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, her ne kadar 556 sayılı KHK"nın 42/1-c bendi Anayasa Mahkemesi"nin 09/04/2014 gün 147/75 sayılı kararı ile iptal edilmiş ise de mahkeme kararının aynı KHK"nın 14. maddesi uyarınca dava konusu markanın bahsi geçen hizmetler bakımından iptal ve sicilden terkini olarak anlaşılacağının tabi bulunmasına ve ayrıca 556 sayılı KHK"nın 14. maddesi uyarınca dava konusu markanın 35/08 hizmet sınıfında kullanıldığının anlaşılmış olmasına göre taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı-karşı davalı"dan alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 22,70 TL harcın temyiz eden davalı-karşı davacıya iadesine, 15/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.