17. Hukuk Dairesi 2017/1615 E. , 2017/11721 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıya ait aracın davacı şirketçe trafik sigortasının yapıldığını, aracın 22.08.2011 tarihinde yaptığı kazada ölen ... mirasçılarına toplam 57.163,41 TL. destekten yoksun kalma tazminatı ödediklerini, davalıya ait araç sürücüsünün kaza anında 2,28 promil alkollü olduğunu, sigortalı aracın alkollü sevki nedeniyle davalı sigortalılarına rücu haklarının doğduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 57.000,00 TL"nin ödeme tarihi olan 14.08.2012"den işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, kazada ölen ... mirasçıları tarafından davalı aleyhine maddi ve manevi tazminat istemiyle dava açıldığını, bu dava dosyasının da değerlendirilmesi gerektiğini, davalının aracını 3 yıllık sözleşme ile araç kiralama şirketine verdiğini ve kazayı yapan sürücünün bu şirketten aracı kiraladığını, davalının zarardan sorumluluğu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 57.000,00 TL"nin ödeme tarihi olan 14.08.2012"den işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; taraflar arasında imzalı ZMSS poliçesine dayanan rücu istemli davada, davalının sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olmasına; davalının maliki olduğu aracın işleteni olma sıfatının devam edip etmediğinin bu davada önem arz etmemesine; davalıya ait sigortalı aracın alkollü sevki sırasında kaza
meydana geldiğinden, davacı sigortacının kendi sigortalısı olan davalıya 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 95/2. maddesi ve ZMSS Genel Şartları"nın B.4.d. maddesi gereği rücu hakkının bulunmasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ZMSS poliçesi gereği dava dışı 3. kişiye ödeme yapan sigortacının ödediği bedelin, araç maliki olan davalı sigortalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacının dava dışı 3. kişiye ödediği ve sigortalısı olan davalıya rücu edebileceği tazminatın üst sınırını, davacının ödediği bedel oluşturmakta ise de; davacı tarafından ödenen bedelin yerinde olup olmadığı hususunun denetlenmesi, bu denetlemenin sağlanması bakımından da konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması gerekmektedir. Mahkeme tarafından bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor alınmadığı; davacının ödeme yapmadan önce kendisinin aldığı 03.08.2012 ve 29.01.2013 tarihli raporların yeterli olduğu gerekçesiyle, davacının ödediği bedelin aynen hüküm altına alındığı görülmektedir.
Mahkemenin yeterli kabul ederek hükme esas aldığı, davacı tarafından alınan aktüer raporları incelendiğinde ise; ... 1980 Yaşam Tablosu"na göre muhtemel ömür sürelerinin belirlendiği, "devre başı ödemeli belirli süreli rant formülü" esas alınıp % 3 teknik faiz esası ile tazminat hesaplamasının yapıldığı görülmektedir. Oysa, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1989/4-586 esas,1990/199 sayılı kararı ve Dairemiz"in yerleşik içtihatları gereği, ... (PMF 1931) Tablosu esas alınarak desteğin ve hak sahiplerinin muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi; desteğin muhtemel gelirinin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi ile belirlenecek peşin değeri esas alınıp işleyecek dönem tazminat hesabı yapılması gerekmektedir. Bu itibarla, mahkemenin yeterli bulduğu aktüer raporlarındaki hesaplama teknikleri, Dairemiz"in yerleşik uygulamalarına uygun olmayıp, eksik inceleme ile karar verilmiştir.
Bu durumda; davacının dava dışı 3. kişiye ödediği destekten yoksun kalma tazminatı miktarının yerinde olup olmadığının denetlenmesi bakımından, konusunda uzman aktüerya bilirkişisinden, yukarıda belirtilen ilkelere ve davacının ödeme yaptığı tarihteki verilere göre hesaplamanın yapıldığı, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik
incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 18.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.