Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10275
Karar No: 2014/7979
Karar Tarihi: 28.04.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/10275 Esas 2014/7979 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı şirket, davalılardan aldığı üç gayrimenkulün ayıplı çıkması nedeniyle bedelden tenzil ve mahrum kalınan kira bedeli istemişti. Mahkeme, davacının dava konusu taşınmazlarda meydana gelen gizli ayıpları davalılara tanıklar vasıtasıyla bildirdiğini, ayıp ihbarının şekle bağlı olmayıp, tanık beyanlarına göre durumun davalılara defalarca iletildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve davalıdan 117.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilmesine hükmetmiştir. Ancak davacının tacir olması nedeniyle uyuşmazlığın ticari satıştan kaynaklandığının kabul edilip, TTK gereğince usulüne uygun süresinde yapılmış ihbarın varlığı hususunun yeterince tartışılıp karara bağlanmadığı belirtilerek, kararın davalı yararına bozulmasına hükmedilmiştir.
TTK (Turkish Commercial Code) - Türk Ticaret Kanunu
19. Hukuk Dairesi         2013/10275 E.  ,  2014/7979 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıfatıyla)
    TARİHİ : 02/07/2012
    NUMARASI : 2010/51-2012/369

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı ve davacı vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. F.. E.. ile davalılardan asil R.. Ç.. ve davalılar vek. Av. ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan davalı asil ve avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Dava, ayıplı mal nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
    Davalılar vekili, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, ayıbın sözkonusu olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacının dava konusu taşınmazları 20.10.2009 tarihinde davalılardan satın aldığı, davacının taşınmazlarda meydana gelen gizli ayıpları davalılara tanıklar vasıtasıyla bildirdiği, ayıp ihbarının şekle bağlı olmayıp, tanık beyanlarına göre durumun davalılara defalarca iletildiği, davacının elde etmek istediği kira gelirinden mahrum kaldığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile 117.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dava, tacir olan davacı şirketin, davalıdan kiraya vermek amacıyla aldığı 3 adet gayrimenkulün ayıplı çıkması nedeniyle bedelden tenzil ve mahrum kalınan kira bedeli istemine ilişkindir.
    Uyuşmazlığın bu niteliği gözetildiğinde ticari satıştan kaynaklandığının kabulü gerekir. Hal böyle olunca, olayda TTK"nun uygulanarak, anılan yasa gereğince usulüne uygun süresinde yapılmış ihbarın bulunup bulunmadığı, keza zamanaşımı süresinde açılan bir dava olup olmadığı hususları üzerinde yeterince durulup, tartışılarak gerekçeleri de karar yerinde gösterilerek bir karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın eser sözleşmesi olarak kabul edilip, ihbarın yapıldığının tanık yoluyla kanıtlanacağı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasından hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, peşin harçların iadesine, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi