10. Hukuk Dairesi 2021/2889 E. , 2021/5021 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı ve davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, 1987-1998 ve 2000-2009 tarihleri arasında Kuruma eksik bildirildiği iddia edilen çalışma süresinin tespiti talep edilmiştir.
II-CEVAP
Davalı işveren vekili özetle; hak düşürücü süre itirazında bulunarak, davacının, 29.04.1999 tarihinde işe başladığını ve işe mazeretsiz gelmediğinden iş akdinin 01.01.2000 tarihinde feshedildiğini, bu nedenle toplam çalışma süresinin 8 ay olduğunu bunun dışında hizmet akdine dayalı bir çalışmasının bulunmadığını,, davanın reddi gereğini savunmuştur.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili; kamu düzenine ilişkin davada, Yargıtay içtihatlarıyla ortaya konulan ilkelere uygun inceleme ve araştırma yapılması gereğini dile getirerek, davanın 506 sayılı Kanunun 79. maddesi uyarıca hak düşücü sürenin geçmiş olması nedeniyle beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
HÜKÜM:
Davanın kısmen kabul, kısmen reddine,
1-Davacı ..."ın davalı iş veren ..."ne ait iş yerinde 25/12/1992 - 01/01/2000 tarihleri arasında toplam 2526 gün çalıştığı ve bu çalışmalarının 165 günlük kısmının sosyal güvenlik kurumuna bildirildiği, 2361 günlük kısmının sosyal güvenlik kurumuna bildirilmediği bildirimi yapılmayan dönemlerde o günlerin asgari ücretini aldığının tespitine, 01/01/2000 tarihinden sonraki talebin reddine, karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi,
A)Davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile; Malatya 1. İş Mahkemesinin 07.02.2017 tarih, 2010/434 Esas - 2017/83 Karar sayılı KARARININ KALDIRILARAK, DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMAK suretiyle;
B) )Davanın kısmen kabulü ile ;
1-)Davacının, davalı işverene ait 22967 sicil numaralı iş yerinde hizmet akdi ile 01.04.1999 - 01.01.2000 tarihleri arasında Kuruma bildirimi yapılan süreler dışında da sigorta primine esas asgari kazançla kesintisiz olarak çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı ve davalı Kurum vekili tarafından temyizi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının yerinde olmadığı, İlk Derece Mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olması nedeni ile temyizen bozulmasını istemişlerdir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. (5510 sayılı Kanun’un m. 86/9.) maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Eldeki davada, Kuruma bildirilmeyen hizmet sürelerinin tespitini isteyen davacının hizmet döküm cetveli ve sigorta sicil dosyası incelendiğinde, davalı işverene ait işyerinden 01.04.1999 tarihinde işe giriş bildirgesi verildiğinden önceki sürenin blok çalışma nedeni ile 5 yıllık hak düşürücü süreye uğradığından söz edilemez.
Ayrıca davacının 01.05.1986 -24.12.1992 tarihleri arasında 1749 sayılı Bağ-Kur Yasa"sı kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortalılığının bulunması karşısında bu döneme ilişkin hizmetin gerçek olup olmadığı soruşturulmadan karar verilmesi de isabetsizdir.
Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı ve davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.