Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/1810 Esas 2016/10665 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1810
Karar No: 2016/10665
Karar Tarihi: 17.10.2016

Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/1810 Esas 2016/10665 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, karşılıksız yararlanma suçundan dolayı yargılanan sanığın beraat ettiğini belirtti. Temyiz sürecinde, suç tarihi, karar niteliği ve başvuru süresi incelendi. CMK'nın 242/1 ve 260/1. maddeleri gereği, katılan sıfatını almış olanlar veya suçtan zarar görmüş olanlar temyize başvurabildi. Ancak, CMK'nın 233/1. maddesi gereği, şikayetçi CMK'nın 234/1-b maddesi uyarınca kovuşturma evresinde kamu davasına katılma hakkına sahip olabilir. CMK'nın 237/1. maddesi uyarınca, kovuşturma evresinin her aşamasında ancak hüküm verilinceye kadar kamu davasına katılma mümkündür. Kanun yolu muhakemesinde dava katılımı istenebilir, ancak ilk derece mahkemesinde reddedilen veya karara bağlanmayan dava katılımı isteklerine bakılacaktır. Bu nedenle, kamu davası açıldıktan sonra mahkemeye başvurarak davaya katılmayan müşteki kurumun temyiz talebi reddedildi. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 5271 sayılı CMK'nın 242/1, 260/1, 233/1, 234/1-b ve 237/1. maddeleri; 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi; 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi.

17. Ceza Dairesi 2016/1810 E. , 2016/10665 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Beraat

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
5271 sayılı CMK"nın 242/1 ve 260/1. maddelerinde, katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanların temyiz yoluna başvurabileceği düzenlenmiş ise de; aynı Kanun’un 233/1. maddesine göre duruşmaya çağrı kağıdı ile çağrılan şikayetçinin CMK"nın 234/1-b maddesine göre kovuşturma evresinde kamu davasına katılma hakkının bulunduğu, kovuşturma evresinin iddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi ifade etmiş olmasına rağmen, CMK"nın 237/1. maddesine göre kovuşturma evresinin her aşamasında ancak hüküm verilinceye kadar kamu davasına katılmanın mümkün olduğu, kanun yolu muhakemesinde davaya katılma isteğinde bulunulamayacağı, ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma isteklerinin, kanun yolu başvurusunda inceleneceği ve karara bağlanacağı, açıklanan yasal düzenlemeler göz önüne alınarak somut olay incelendiğinde, 30.10.2014 tarihinde yapılacak duruşmaya çağrı kağıdının 02.08.2014 tarihinde müşteki kurum vekiline tebliğ edilmesine rağmen müşteki kurumun duruşmaya katılmadığı, belirtilen tarihte yapılan duruşmada sanık hakkında karar verildikten sonra 14.11.2014 tarihinde temyiz dilekçesi verdiğinin anlaşılması karşısında; kamu davası açıldıktan sonra 5271 sayılı CMK"nın 237/1 ve 238/1. maddelerine göre yöntemince mahkemeye başvurarak davaya katılmamış ve katılan sıfatı ile temyiz yetkisini kazanmamış müşteki kurum vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 17.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.