11. Hukuk Dairesi 2014/14762 E. , 2015/408 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada...... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09/05/2014 tarih ve 2014/170-2014/313 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .....tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilin davalı bankanın müşterisi olduğunu, bankada hesap açtırarak hazine bonosu aldığını, müvekkilin yanında çalışan........ isimli kişinin davalı bankadaki hesaplardan, banka çalışanlarının gerekli dikkati ve özeni göstermemesi sonucunda çeşitli tarihlerde çeşitli miktarlarda paralar çektiğini, bu ödemelerden müvekkilin haberinin olmadığını, bahse konu paraların yasaya aykırı şekilde ödenmiş olmasından banka ve istihdam ettiği kişilerin sorumlu olduğunu, bu hadisenin davacıya bilinçli olarak bildirilmediğini, davacının bankada kayıtlı olan cep telefonunun bile..."ya ait olduğunu, banka tarafından talimatsız sahte imza ve vekaletname ile bozdurulan bono ve ödenen paralar için müvekkile bilinçli olarak bilgi verilmediğini bu nedenle bankanın tamamen kusurlu olduğunu ileri sürerek, tüm zararın tespiti ile fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile 20.000 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımı geçtikten sonra haksız kazanç elde etmek amacı ile açıldığını, davalı bankaya husumet yöneltilmesinin hatalı olduğunu, davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının, davalı bankanın özen gösterme yükümlülüğünü yerine getirmemesi sonucu zarara uğradığını ileri sürmesine rağmen aslında gerekli özeni göstermeyenin davacı olduğunu, davacının..."yı yetkilendirerek her türlü hesabını ona emanet ettiğini, bütün bankacılık işlemlerini..."nın yaptığını, davacının....hakkında suç duyurusunda bulunduğunu,... hakkında... Ceza Mahkemesi"nde dava açıldığını, davacının duruşmada yapılan işlemlerden haberinin olduğunu, hesapları günlük kontrol ettiğini beyan ettiğini,..."nın tüm ifadelerinde davacının bütün işlerini kendisinin yaptığını, zaman zamanda bankalara birlikte gittiklerini beyan ettiğini, dinlenen tüm tanıkların beyanlarının da bu yönde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 13 yıldır hesaplarını takip etmemesi, banka elemanlarına çalışanıyla işlem yapılabileceği hususunda güvence vermesi, bankaca yapılan ödemelerin 2005 yılının 1. ve 2. ayında sık aralıklarla olduğu dikkate alındığında davacının teyidini almamaları nedeniyle
müterafik kusurlu oldukları gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 10.000 TL"nin son ödeme tarihi olan 21.01.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve taraflara %50"şer oranda kusur izafe edilen mahkeme kararında bir isabetsizlik de bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 512,30 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 15/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.