Esas No: 2021/41250
Karar No: 2022/3971
Karar Tarihi: 10.03.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/41250 Esas 2022/3971 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, bir kişinin sahte fatura düzenleme ve tefecilik suçlarından mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesini yapmıştır. Mahkeme, sanığın sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin onanmasına karar verirken, 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan hükümde olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle hükümlerin düşmesine hükmetmiştir. Ayrıca, tefecilik suçundan kurulan hükümde, sanığın zincirleme olarak gerçeğe aykırı olarak harcama belgesi düzenleme suçundan hüküm kurulması gerektiği ve 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e maddesi
- 5237 sayılı TCK'nin 67/4. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nin 241. maddesi
- 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 36. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nin 321. ve 322. maddeleri
- 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Sahte fatura düzenleme, tefecilik
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
A) 2010, 2011, 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiillerin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezalarn kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
B) 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen “2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
C) Tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1) Sanığın, POS cihazlarını kullanım amaçları ve sözleşme koşulları dışında, kredi kartı sahiplerinin nakit ihtiyaçlarının karşılanması veya kredi kartı borcunun ertelenmesi amacıyla kullanmaktan ibaret fiillerinin, hem 5237 sayılı TCK’nin 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunu hem de 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen gerçeğe aykırı olarak harcama belgesi düzenleme suçunu oluşturması; TCK'nin 241. maddesinin genel ve 5464 sayılı Kanun'un 36. maddesinin özel norm niteliğinde olması karşısında; "özel normun önceliği" kuralı gereğince, sanık hakkında zincirleme olarak 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen "gerçeğe aykırı olarak harcama belgesi düzenleme" suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden tefecilik suçundan hüküm kurulması,
2) Kabule göre de; 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 10.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.