19. Ceza Dairesi 2019/27489 E. , 2019/15466 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : 9. Kolordu Komutanlığı Askeri Mah. (Kapatılan)
SUÇ : 1632 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Mütemadi suç niteliğindeki firar suçunun temadisinin ancak, resmi bir makama katılma veya resmi makamlarca yakalanma gibi maddi olgu ya da failinin asker kişi sıfatının sona ermesi gibi hukuki durumun gerçekleşmesi ile birlikte kesileceği, somut olayda, sanığın, bir başka suçtan 23/03/2015 tarihinde yakalanmasını müteakip teslim edildiği Osmangazi Askerlik Şubesi Başkanlığı tarafından 24/03/2015 tarihinde 2 gün yol süresi verilerek ve 27/03/2015 tarihinde birliğine katılması gerektiği tebliğ olunarak birliğine sevk edildiği, 27/03/2015 tarihinde saat 24:00’e kadar birliğine katılması gerekirken katılmadığı, 14/10/2015 tarihinde polis ekiplerince yakalandığı ve asker kişi olduğunun bilinmesi nedeniyle önce Bursa Merkez Komutanlığına sonra Askerlik Şubesi Başkanlığına teslim edildiği, 15/10/2015 tarihinde Osmangazi Askerlik Şubesi Başkanlığı tarafından 2 gün yol süresi verilerek yeniden birliğine sevk edilen sanığın 17/10/2015 tarihinde saat 24:00’e kadar birliğine katılması gerekirken katılmayarak ikinci bir firar suçunu işlediği ve bu suçun da 05/02/2016 tarihinde polis ekipleri tarafından yakalanması suretiyle sona erdiği, buna göre firar suçunun temadi bitim tarihinin 14/10/2015 yerine 05/02/2016 olarak kabul edilmesinin mahallinde düzeltilmesi olanaklı maddi yazım hatası olduğu; sanığın 18/10/2016-05/02/2016 tarihleri arasındaki eyleminin ise iddianamede dava konusu edilmemesi nedeniyle Adli Müşavirin iki ayrı firar suçundan hüküm kurulması yönündeki temyiz itirazının yerinde olmadığı kabul edilmiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçların sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu, anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılıklara da rastlanmamıştır.
Ancak,
TCK"nin 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken adli para cezalarının ödenmemesi halinde hapis cezalarına çevrilmesine karar verilmesi suretiyle infazda yetkinin kısıtlanması,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak, hükümlerin BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca, hükmün 1. maddesinin 9. fıkrası ile 2. maddesinin 7. fıkrasında yer alan “...taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan miktarın tamamının bir seferde sanıktan tahsil edilmesine, adli para cezasının ödenmemesi durumunda ise hapis cezasına çevrilmesine” cümlesinin çıkartılıp yerine "...taksitlerden birisinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edilebileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarına" cümlesi yazılması suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.