10. Hukuk Dairesi 2017/5554 E. , 2021/5018 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
Dava, yaşlılık aylığı istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
01/12/1996-31/07/2013 tarihleri arasında 3321 gün 506 sayılı Yasaya tabi hizmeti, 01/07/2007-31/03/2013 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalılığı bulunan davacının tahsis talebine istinaden, davalı Kurum tarafından, en az %60 oranında maluliyet bulunmaması nedeniyle olumsuz cevap verildiği, mahkemece yargılama safhasında Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan alınan raporda, davacının croh hastalığına bağlı 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 2013 yılı Özürlülülere verilecek Sağlık Kurulu Hakkında Yönetmeliğe göre sindirim sistemi arızaları 3. bölüm kolon, rektum ve anüs hastalıkları Tablo 4"e göre sınıf 1 (cerrahi prosedüner sonrası sekel olmaması) olarak değerlendirilerek tüm vücut özür oranı %10 olduğu belirtildiğinden, 5510 sayılı Yasanın 25. maddesinde aranan davacının malüliyet oranı %60"ın altında kaldığından yaşlılık aylığı bağlanması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmiş ise de, söz konusu hüküm eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.
Davada öncelikle çözülmesi gereken, davacı talebinin, malullük aylığına mı yoksa yaşlılık aylığına mı yönelik olduğu hususu olup, gerek tahsis talebi gerekse de dava dilekçesi dikkate alındığında, talebin yaşlılık aylığına yönelik olduğunun kabulü gerekmekle, davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesi, 506 sayılı Yasa"nın 60/c-b bendi ve geçici 87. maddeleridir.
506 sayılı Kanunun malullük ve engellilik hükümlerine ilişkin geçiş hükümlerini düzenleyen 5510 sayılı Yasa"nın geçici 10. maddesinde ise; "" 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında olup bu Kanunun yürürlük tarihinden önce ilk defa sigortalı olanlardan, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 53 üncü maddesine göre malûl sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya engeli bulunan ve bu nedenle malullük aylığından yararlanamayan sigortalılar, yaşları ne olursa olsun en az onbeş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar.
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/71 md.) Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olup bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılar hakkında, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 60 ıncı maddesinin (c) bendinin (b) alt bendi ve geçici 87 nci maddesine göre işlem yapılır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlananlardan yaşlılık aylığı bağlananların aylıklarının kesilmesi ve tekrar bağlanmasında bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümler geçerlidir. "" hükmü öngörülmüştür.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “İndirim Hadleri” başlıklı 31. maddesinde, çalışma gücünün asgari %80"ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabının birinci derecede sakat, asgari %60"ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabının ikinci derece sakat, asgari %40"ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabının ise üçüncü derece sakat sayılacağı ve belirtilen sakatlık indiriminden faydalanacağı açıklanmış, 01.01.2004 günü yürürlüğe giren 4842 sayılı Kanunun 3. maddesiyle, anılan madde başlığı “Sakatlık indirimi "" olarak değiştirilip, derecelendirmeye ilişkin düzenleme korunmuştur.
Yukarıda açıklanan yasal mevzuat ışığında dava değerlendirildiğinde; davacının sigortalılık başlangıç tarihi 01/12/1996 olmasına göre davanın yasal dayanağının 506 Sayılı Yasa olduğu gözetilerek bu kapsamda değerlendirme yapılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.