Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1074
Karar No: 2021/480
Karar Tarihi: 26.01.2021

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1074 Esas 2021/480 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/1074 E.  ,  2021/480 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16.09.2010 tarih ve 2008/126-2010/186 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkilinin 07.04.2006 tarihinde gerçekleştirdiği “SCREWİT FUGA FLEKS” ibareli 2006/14228 sayılı marka tescil başvurusunun davalı şirketin “KALEKİM FUGA FLEX” ibareli 29.11.2001/24848 sayılı markaya dayanarak gerçekleştirdiği itiraz üzerine markalar dairesi tarafından “derz dolgu ve fayans mermer yapıştırıcı maddeleri” için reddedildiğini, red kararının kaldırılması istemiyle yapılan itirazların YİDK"nın 2008/M-692 sayılı kararı ile reddedildiğini; yine müvekkilinin 07.04.2006 tarihinde gerçekleştirdiği “SCREWİT İZOFLEKS” ibareli 2006/14227 sayılı marka tescil başvurusunun davalı şirketin “KALEKİM İZOFLEKS” ibareli 29.11.2001/24834 sayılı markaya dayanarak gerçekleştirdiği itiraz üzerine markalar dairesi tarafından “çimento ve beton için katkı maddeleri, sıvı izolasyonlar için maddeler ürünleri” için reddedildiğini, red kararının kaldırılması istemiyle yapılan itirazların YİDK"nın 2008/M-694 sayılı kararı ile reddedildiğini; “FUGA FLEKS” ve “İZOFLEKS” ibarelerinin, redde konu mallar bakımından ticaret hayatında herkesin kullanımına açık, hiç kimseye bağlanması olanağı bulunmayan ve ayırt ediciliği olmayan ibareler olduklarını, bu nedenle markada asıl unsur olarak bulunmalarının mümkün olmadığını, nitekim davalının redde mesnet aldığı markalarda da yardımcı unsur konumunda bulunduklarını, müvekkili başvurusu kapsamında da bu ibarelerin markanın asıl unsurunu oluşturmayıp yardımcı unsur olarak kullanılmakta olduğunu savunarak hukuka aykırı kurum kararlarının iptaline ve marka başvurusunun tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı şirket ve TPMK vekilleri cevaplarında; “FUGA FLEKS” ve “İZOFLEKS” ibareli markalar ile başvuru konusu işaretin iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzer olduğunu, kapsamlarında yer alan ürünler itibariyle ortalama alıcıları yanılgıya düşürebileceğini, anılan ibarelerin vasıf bildirici yahut ticaret hayatında herkesin kullanımına açık sözcüklerden oluşmadıklarını, kurum tarafından yapılan işlemlerin hukuka uygun bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Mahkemece, yapılan yargılamaya iddia, savunma, bilirkişi raporlarına, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 556 sayılı KHK "nın 7. maddesinin c ve d bendi hükümleri uyarınca; ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren veya mal ve hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırmalar ile ticaret alanında herkes tarafından kullanılan ve belirli bir meslek, sanat ve ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaretlerin münhasıran veya esas unsur olarak marka tesciline konu edilemeyeceği, “FUGA FLEKS” ibaresinin “derz dolgu malzemeleri” açısından ticaret alanında herkesin kullanımına açık, vasıf bildirici bir ibare olduğu, bu nedenle markada asıl unsur olarak kullanılamayacağı, nitekim davalı muterize ait 2001/24848 sayılı markada da yardımcı unsur konumunda bulunduğu, davalının bu marka tesciline dayanarak bir başka kişinin marka tescil başvurusunda yine yardımcı unsur konumunda kullanılan bu ibarenin tesciline engel olamayacağı, zira davacının marka tescil başvurusunda da anılan ibarenin yardımcı unsur konumunda bulunduğu, tıpkı davalı gibi davacının da bu ibareyi vasıf bildirici nitelikteki ürünler bakımından kendi markasında yardımcı unsur olarak kullanabileceği, kurumun bu yönden tesis etmiş olduğu kararın hukuka uygun bulunmadığı, buna karşın “İZOFLEX” ibaresinin başvuru kapsamında olup reddolunan ürünler bakımından vasıf bildirici veya jenerik olma durumunun bulunmadığı, anılan ibarenin davalı şirketin 2001/24834 sayılı markasında asıl ve ayırt edici unsurlardan biri konumunda bulunduğu, aynı biçimde davacı başvurusunda da sadece aynı sescil etkiyi bırakan X harfi yerine K, S harfleri getirilmek suretiyle bu ibarenin asıl ve ayırt edici unsur konumunda kullanıldığı, başvuru kapsamında olup reddedilen ürünlerin redde mesnet alınan davalıya ait markanın kapsamında bulunan ürünler ile aynı tür olduğu, zira aynı dağıtım kanallarına tabi olup, aynı tür ihtiyaçları giderdikleri, işaret ve markayı aynı anda görüp detaylarını karşılaştıramayan, normal düzeyde bilgilendirilmiş, yeteri kadar dikkatli ve tedbirli ortalama alıcıların, reddedilen ürünler için ayıracakları satın alma süresi içerisinde, davalı markasını taşıyan ürünleri almak isterken davacı başvurucuya ait işareti taşıyan ürünleri alma olasılıklarının yüksek olduğu, çünkü işaret ve markaların farklı zamanlarda görsel, sescil ve anlamsal olarak ayırt edilebilmesinin olanaksız olduğu, aynı şekilde bir kısım ortalama alıcıların başvuru konusu işareti redde mesnet markanın sahibi olduğu işletme ile idari yahut ekonomik olarak bağlantılı bir şirket tarafından piyasaya sunulduğu biçiminde algılamada bulunmasının da yüksek ihtimal dahilinde olduğu gerekçeleriyle yargılama makamlarının tescil kararı veremeyeceği göz önüne alınarak davanın kısmen kabulüyle TPMK YİDK"nın 2008/M-692 sayılı kararının iptaline, sair yönlerden iptal ve tescil isteminin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 49,50 TL harcın temyiz eden davalılara iadesine, 26.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi