16. Hukuk Dairesi 2017/3999 E. , 2021/608 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 138 ada 46, ...,...,... ada 28 ve 184 ada 27 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlü taşınmazlardan, 138 ada 46, 169 ada 1, 101 ada 37, 76, 755, 857, 102 ada 262, 443, 907 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1961 doğumlu ... adına; 101 ada 51, 75, 859, 102 ada 264 ve 303 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına; 102 ada 392, 451 ve 176 ada 28 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına ve 184 ada 27 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve hibe nedeniyle 1983 doğumlu ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu kayıtlarının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının 26.01.2009 tarihli tanık listesi sunduğu ve tanıklarının hiçbirini dinletmediği, bu nedenle davasını ispat edemediği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Davacı taraf, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere 26.01.2009 tarihli tanık listesi sunmuş olup bildirdiği tanıkların dinlenilmesinden de vazgeçmediği halde davacının bildirdiği tanıkların keşif mahallinde dinlenmeleri amacıyla usulünce kendilerine tebligat çıkartılmadığı gibi, tanıkların keşif mahallinde dinlenmesine ilişkin olarak ara karar da kurulmamış, davacı tanıklarının neden dinlenilmediği hüküm yerinde de açıklanmamış ve tek mahalli bilirkişinin soyut beyanlarına dayanılarak, davalının sunmuş olduğu senette uygulanmaksızın hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece, davacı ve davalı tarafın tanıklarının davetiye ile çağrılmaları suretiyle mahallinde, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazların kime ait olduğu, kim tarafından, ne zamandan beri ve hangi hakka dayalı olarak kullanıldıkları, taşınmazların müşterek muristen mi intikal ettiği yoksa davalı tarafından üçüncü bir şahıstan mı satın alındığı, müşterek muristen intikal eden taşınmazların bulunması halinde murisin ölümünden sonra terekesinin mirasçılar arasında yöntemince taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise taşınmazların kime düştüğü hususlarında somut olaylara dayalı olarak bilgi alınmalı, davalının dayandığı satış senetleri taşınmazlar başında uygulanarak çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı ortaya konulmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı, alınan beyanlar dosyaya getirtilecek olan murise ait taşınmazların tutanakları ve komşu taşınmaz tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli; yerel bilirkişi ve tanıkların beyanları arasında oluşan çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığı gerekçeli kararda tartışılıp açıklanmalı; fen bilirkişisinden, senet uygulamasını ve kapsamını gösterir şekilde keşfi takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki alınmalı; bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.