20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/3747 Karar No: 2016/7117 Karar Tarihi: 16.06.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/3747 Esas 2016/7117 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/3747 E. , 2016/7117 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacıların, 14.11.2013 havale tarihli dilekçesinde özetle; ... ilçesi, ... mahallesinde bulunan (2009 yılında muhtar senediyle satın aldıkları) dava konusu taşınmazlarının orman kadastro çalışmasında orman vasfıyla tapuya kaydedildiğini daha sonra orman vasfını kaybetmesi nedeniyle 2/B alanı olarak orman dışı saha olarak bırakıldığını, bu yerlerin zilyedi olarak kendi isimlerinin yazılması istemiyle Kadastro Mahkemesinde dava açtıklarını, Sakarya Kadastro Mahkemesinin .../... Esas- .../... K. sayılı ilâmı ile davanın kısmen kabulüne karar verilerek 114 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile dava konusu taşınmazın tarla vasfıyla ...adına tapuya tesciline, taşınmazın beyanlar hanesine "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılmıştır." ve " Taşınmaz ... oğlu ... doğumlu ..."in kullanımındadır." şerhlerinin yazılmasına, davacı ... ... dava ettiği diğer bölümler ve davacılar ... ile ..."un dava ettikleri bölümler hakkında kadastro tutanağı düzenlenmemiş olduğundan bu davaya bakma görevi genel yetkili ve görevli Asliye Hukuk Mahkemesine ait olmakla, bu yönlerden dava dilekçesinin görev nedeni ile reddine, 114 ada 2 parsel dışında kalan bölümler yönünden yargılama yapılmak üzere görevli ve yetkili Sapanca Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, ancak dava konusu 114 ada 2 parsel sayılı taşınmazın orman sahası olarak gösterilen kısımların tamamı yerleşim merkezi olduğundan ve dava ettikleri bölümler hakkında kadastro tutanağı düzenlenmediğinden mahkemesince her ne kadar bu yerleri ... adına tescili yapılmış ise de kullanıcıları kendileri olduğundan, kendilerinin kullandığına dair tapuya şerh konulmasını dava ve talep etmişlerdir. Mahkemece; davacılar kendileri tarafından kullanıldığını iddia ettikleri taşınmazın 2/B bloğu dışında kaldığı ve orman bilirkişisi tarafından hazırlanan rapordan taşınmazın orman sayılan alanlardan olduğu gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava, zilyetlik tespiti ile tapu kaydına şerh verilmesine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu 14.03.1975 tarihinde tamamlanmış ve kesinleşmiş, davacının dava ettiği taşınmazlar, çalılık olarak tapulama harici bırakılmıştır. Taşınmazların bulunduğu yerde 23.02.1967 tarihinde kesinleşen 6831 sayılı Kanununun 1. maddesine göre Devlet Ormanlarının tespit ve tahdidi, 15.06.1990 tarihinde kesinleşen orman tahdidinin aplikasyonu ve 2/B uygulaması, 23.09.2010 tarihinde kesinleşen 3402 sayılı Kanun gereği Ek madde 4 çalışması yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve fen bilirkişi tarafından düzenlenen krokide (A, B, C, D, E) kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 16/06/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.