19. Ceza Dairesi 2019/30697 E. , 2019/15458 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : 2. Kolordu Komutanlığı Askeri Mah. (Kapatılan)
SUÇ : 1632 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine yapılan incelemede;
1) Üste fiilen taarruz suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık hakkında üste fiilen taarruz suçunu işlediği iddiası ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde, 30/12/2009 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın yokluğunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına ilişkin gerekçeli kararın son bildirdiği adres olan “Çağlayan Mahallesi... Kağıthane/iSTANBUL” adresine tebliğe çıkarıldığı, ancak muhatabın tanınmadığına, muhtarlıkta kaydının bulunmadığına dair gerekçe ile iade edildiği, bunun üzerine 10/07/2011 tarihli Resmi Gazete’de ilanen tebligat yapıldığı, Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine göre bilinen en son adreste tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde yer alan adresi araştırılarak buraya tebligat yapılması, bulunmaması halinde, kendisine daha önce kanuni usullere göre tebligat yapılmış olması şartı ile aynı adrese anılan Kanun"un 35. maddesine göre tebligat yapılması, daha önce kendisine tebligat yapılan adresin olmaması halinde ise, adres araştırması ile yeni adres tespitine çalışılıp, bulunamaması halinde ilanen tebligat yapılması gerektiği, somut olayda ise sanığın bilinen adresine tebligatın iadesi üzerine, sanığın adres kayıt sistemindeki adresi araştırılmadan ilanen tebligat yoluna gidilmesi nedeniyle yapılan tebliğin hukuki geçerliliği bulunmadığı, bu itibarla Mahkemenin 30/12/2009 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmemiş olduğu ve sanık hakkındaki denetim süresinin de başlamadığı, dolayısıyla sanığın 06/09/2012 tarihinde işlediği suç nedeniyle ihbarda bulunulması üzerine sanık hakkında duruşma açılıp yazılı şekilde hüküm kurulması, dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında bozma nedeni yapılmamıştır.
Suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunduğu, zamanaşımını kesen en son işlem olan sanık hakkında mahkumiyet kararının verildiği 17/10/2007 tarihinden sonra zamanaşımını kesen başkaca bir işlem yapılmadığı, 17/10/2007 tarihinden inceleme tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğu anlaşılmakla sanığın temyiz itirazları yerinde görülerek hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK"nin 322. maddesinin verdiği yetkiyle, 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı sebebiyle KAMU DAVASININ DÜŞMESİNE,
2) Askeri eşyayı kasten tahrip etmek suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık hakkında (Kapatılan) 2. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 17/10/2007 tarihli ve 2007/1104 Esas 2007/566 Karar sayılı kararı ile askeri eşyayı kasten tahrip etmek suçundan dolayı ASCK’nın 130/1, TCK’nin 62, 50/1-a ve 52/3. maddeleri gereğince 1500 TL. adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın yasal süresi içerisinde temyiz olunmamak suretiyle 05/08/2008 tarihinde kesinleştiği, infaz aşamasında Askeri Savcılığın talebine istinaden Askeri Mahkemenin 04/02/2010 tarihli ve 2007/1104 Esas 2010/18 Müt sayılı duruşmasız işlere ait kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, karara ilişkin gerekçeli kararın sanığın sorgusunda beyan ettiği ve bilinen son adresi olan “Çağlayan Mahallesi... Kağıthane/İSTANBUL” adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligatın iade edilmesi üzerine, 10.07.2011 tarihli Resmi Gazete’de ilanen tebligat yapıldığı, yapılan ilanen tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanun"un 28. ve 29. maddelerine uygun olmaması nedeniyle usulsüz olduğu ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmediği, dolayısıyla 5 yıllık denetim süresinin başlamadığı gözetilmeksizin, denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediği gerekçesiyle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması suretiyle yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 11/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.