BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/434 Esas 2019/683 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2018/434
Karar No: 2019/683
Karar Tarihi: 02.10.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/434 Esas 2019/683 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/434 Esas
KARAR NO : 2019/683
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 02/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu şirket ile tedavi hizmet sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden müvekkil şirketin sahibi ve işletmeticisi olduğu -----davalı şirketin tedavi amacıyla sevk edilmiş olduğu hastalara gereken sağlık hizmetinin sunulduğunu, tedavilere ilişkin faturalar sözleşmede belirtilen usulüne göre tanzim edilerek davalı borçlu şirkete gönderildiğini, davalı borçlu şirkete gönderilen faturaların bir kısmının ödendiğini, ödemenyen kısım için davalı tarafa bildirimde bulunduğunu ancak ödeme yapılmadığını, bu sebeple İstanbul Anadolu --- İcra Müdürülüğünün --- Sayılı dosya ile davalı borçlu aleyhine toplam 526.304,49 TL üzerinden takip başlatıldığını, icra takibine davalı tarafından süresi içerisinde itiraz edildiğini, icra takibine yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu beyanla itirizan iptaline, takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafından başlatılan icra takibine müvekkil şirket tarafından sadece yetki itirazında bulunulduğunu, bu nedenle müvekkili şirket tarafından icra inkar tazminatı talep edemeyeceğini, davacının bu talebinin reddi gerektiğini, davacı tarafından faturadan kaynaklı alacaklı olduğunu iddia etmiş olsa da taraflar arasında akdedilen tibbi hizmet sağlama anlaşması uyarınca ödeme için öngörülen usul izlenmeksizin takip başlatıldığını, bu sebeple yetki itirazının inceleneceği merci icra mahkemesi olduğunu, davanın görevsizlik sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından başlatılan haksız takip ve huzurdaki haksız dava sebebiyle davacı aleyhine kötü niyet tazminatının hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari satımdan kaynaklanan itirazın iptalı ilişkisine ilişkindir.
Tarafların delilleri toplanmıştır.
İstanbul Anadolu ---- İcra Dairesinin 2018/1778 sayılı icra takip dosyası getirilip incelenmiş, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine Tıbbı Hizmet Sözleşmesinden kaynaklanan alacak sebebiyle 526.304,49 TL bedelin tahsili için ilamsız icra takibi yapılmış olduğu, davalı borçlunun 30/05/2018 tarihli dilekçesi ile sadece davalı borçlunun yerleşim yerine göre yetkili icra dairesinin İstanbul (Çağlayan) İcra Dairesi olması gerektiğinden bahisle yetki itirazında bulunduğu görülmüştür.
Taraflar arasından düzenlenmiş bulunan ve icra takibinin dayanağı olan Tıbbi Hizmet Sözleşmesinden kaynaklanan sözleşme ibraz edilmiş olup incelenmesinde, sözleşmenin ifa yerinin ve davalının yerleşim yerinin İstanbul (Çağlayan) olduğu anlaşılmıştır.
İcra takibi sebebiyle gönderilen ödeme emrine karşı borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise bu itirazın kaldırılması yetkisi münhasıran icra hukuk mahkemesine ait olup, alacaklının itirazın kaldırılmasını icra hukuk mahkemesinden isteyebileceği 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 50/2. maddesi hükmü gereğidir (----- Kitabı, ------), (Yargıtay ---Hukuk Dairesinin --- esas, 2011/2209 karar sayılı, 21/02/2011 günlü ilamı). Bu sebeple görevli mahkeme icra hukuk mahkemesi olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu düzenlenmiş, aynı yasanın 114. maddesinde ise mahkemenin görevli olması dava şartları arasında sayılmıştır. 115. maddede, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında mahkemece re’sen araştırılacağına yer verilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde yazılı davalar mutlak ticari davalardır. 6102 Sayılı TTK'nın 5. maddesinde yazılı davalar ise genel hukuk davalarıdır. Bu davaların ticari dava sayılabilmeleri için her iki tarafında tacir ve davanın, tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olması gerekir. Bir tarafın tacir olması o işi ticari iş haline getirsede ticari dava haline getirmez hükmü yer almaktadır..
Yapılan yargılamaya göre, icra takibi sebebiyle gönderilen ödeme emrine karşı borçlu sadece icra dairesini yetkisine itirazında bulunmuştur. İcra takibi sebebiyle gönderilen ödeme emrine karşı borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise işbu itirazın kaldırılması yetkisi münhasıran icra hukuk mahkemesine ait olup, alacaklının itirazın kaldırılmasını icra hukuk mahkemesinden isteyebileceği 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 50/2. maddesi hükmü gereğidir (---------), (Yargıtay ---. Hukuk Dairesinin ---- karar sayılı, 21/02/2011 günlü ilamı). Bu sebeple görevli mahkeme icra hukuk mahkemesi olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, ilamsız icra takibine karşı davalı borçlu tarafından sadece icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olması sebebiyle işbu yetki itirazının kaldırılması hususunda görevli mahkeme icra hukuk mahkemesi olmasından dolayı mahkememizin görevsizliğine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu itirazın iptali davasında, ödem emrine karşı davalı borçlu tarafından sadece yetkiye itiraz edilmiş olması sebebiyle görevli mahkeme İcra Hukuk Mahkemesi olduğundan mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, DAVA DİLEKÇESİNİN USULDEN REDDİNE,
2- Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20/1. maddesinde belirtilen iki (2) haftalık süre içinde, taraflardan birinin talebi halinde, dava dosyasının dava bakmaya görevli İstanbul Anadolu İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti ve gider avansı gibi hususların 6100 Sayılı HMK'nın 331/2. maddesi gereğince görevli mahkemece değerlendirilmesine,
3- Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulmadığı takdirde, mahkememizce dosyanın re'sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK'nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, gider avansı vd hususların talep halinde, 6100 Sayılı HMK'nın 331/2. ve 331/2. maddesi gereğince mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK'nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK'nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK'nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.
