1. Hukuk Dairesi 2014/15129 E. , 2014/19420 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan babası ...."den intikalen gelen çekişme konusu 175 ada 95-96 sayılı parsellerdeki fındık ürünlerini davalı kardeşinin topladığını, taşınmazdan yararlanmasına izin verilmediğini, davalı kardeşinin araziyi paylaşmaktan kaçındığı için aleyhine ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2008/485 Esas sayılı dava dosyasıyla dava konusu parsellere yönelik olarak taksim davası açtığını,intifadan men koşulunun oluştuğunu ileri sürerek 2007-2011 yılları arası 5.000. ecrimisilin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istekli eldeki davayı açmış, davalı taraf ise; davacı iddialarının doğru olmadığını,dava konusu olmayan 2 parsel sayılı taşınmazı da davacının kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece;davacının dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkına sahip olduğu, ancak taşınmazların davalı tarafça kullanılıp davacıya kullandırılmadığı gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden;çekişme konusu 95 ve 96 parsel sayılı taşınmazlarda tarafların paydaş oldukları dava dışı başka paydaşların da bulunduğu, taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davalarının da ""taraf teşkili sağlanamadığından reddine "" karar verildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, dava konu taşınmazlarda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
Somut olaya gelince, çekişme konusu 95 ve 96 parsel sayılı taşınmazlar ile dava konusu edilmeyen 2 parsel sayılı taşınmazın taraflara miras bırakanlarından intikal ettiği, toplanan deliller, özellikle tanık anlatımlarından;taraflar arasında taşınmazların kullanımı konusunda anlaşma yapıldığı,davacı tarafın dava konusu edilmeyen 2 parsel sayılı taşınmazı kullandığı davalının ise çekişme konusu yapılan 95 ve 96 parsel sayılı taşınmazları kullandığı, bu durumda taşınmazlar anlaşma uyarınca kullanıldığından davalının kötüniyetli sayılamayacağında kuşku yoktur.
Hâl böyle olunca;davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Kabule göre de;davacı davasını 95 ve 96 parsel sayılı taşınmazlara hasren açmış ise de dava konusu edilmeyen 2 parsel sayılı taşınmazın ecrimisil hesabına katılması da isabetsizdir.
Davalı vekilinin belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.