Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4904
Karar No: 2021/5015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/4904 Esas 2021/5015 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/4904 E.  ,  2021/5015 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi



    Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle mahkemenin yetkisizliğine dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Samsun 7. Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının eşi ..."in l996 yılında vefat ettiğini, eşinin Tokat ili Turhal ilçesi Damudere Köyü"nde (bu köyün daha sonra Amasya Merkez ilçesine bağlanmakla) 26/03/1984 - 26/03/1989 tarihleri arasında muhtarlık yaptığını, eşi olan ..."in belirtilen tarihler arasında muhtarlık yapmış olmasına rağmen bu tarihler arasında davalı kurum tarafından Bağ-Kur sigorta tescilinin yapılmadığını, eşinin kamu görevi yaptığını, davalı kurumca sigortalı sayılması gerektiğini beyanla, 1479 sayılı Kanunun ilgili hükümleri ışığında eşinin kamu görevi yaptığı tarihler olan 26/03/1984-26/03/1989 tarihleri itibariyle zorunlu sigortalı olarak Bağ-Kur kapsamında değerlendirilmesi konusunda yasal zorunluluk bulunduğundan sigortalılık tescil tarihinin tespitinin sağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı ... Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davacının kurum kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacının çalıştığı iddia ettiği döneme ilişkin kaydı ve hizmetlerinin görünmediğini ileri sürerek usul ve yasaya aykırı dayanaksız olan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    ""7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu md.5 gereğince, davalı gerçek ya da tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesine göre iş mahkemelerinde yetki kuralı belirlenir. Yine 6100 Sayılı HMK md.6 gereğince ... Başkanlığı"nın merkezinin bulunduğu ... mahkemeleri ile md.14 gereğince hizmetin geçtiği yerin bağlı olduğu ... şubesinin bulunduğu yer mahkemesi de seçimlik yetki kuralları olarak iş mahkemelerinin yetkisini belirler. Sigortalılığın tespitine ilişkin davalarda kesin yetki kuralı söz konusu olmayıp açıklanan kesin olmayan yetki kuralları bulunduğundan HMK md.116-117 gereğince hakim kendiliğinden (re"sen) yetkisizlik kararı veremeyecektir(Yargıtay 20.HD, 07/02/2017 tarih, 2016/14207Esas, 2017/894Karar). Somut olayda ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi tarafından yetkisizlik kararı verildiği, verilen bu yetkisizlik kararının kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş olduğu ve akabinde dosyanın ... İş Mahkemesi"ne gönderildiği anlaşılmış olup HMK md.20/2 gereğince, dosya kendisine gönderilen ... İş Mahkemesi bu gönderme kararı üzerine, taraflara re"sen davetiye gönderip yetkili olmadığı kanısına varsa bile resen yetkisizlik kararı veremeyecek, ilk yetkisizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş olduğundan ... İş Mahkemeleri yetkisizlik kararı ile bağlı olup kesin yetkili hale gelecektir " gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir.
    B-BAM KARAR
    Dosyadaki yazılara,hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine göre usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan hükme yönelik davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili; Mahkemece eksik inceleme ve hatalı irdeleme ile verilen kararın usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, davacının eşinin Turhal ilçesinde görevli olması sebebiyle yetkili olduğunu, yerel mahkemenin tekrar yetkisizlik kararı vermesinin usul ekonomisine aykırılık teşkil ettiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    Davalı ... Başkanlığı vekili; yerel mahkeme kararının lehe bozulması talebiyle yetkisizlik kararına katılmadıklarını belirterek kararın bozulmasını talep etmitir
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın yasal dayanaklarını oluşturan 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun uyuşmazlığın çözüm yerine ilişkin bir düzenleme öngörülmemiş, 70. maddesinde ise; uyuşmazlığın “yetkili iş mahkemelerinde” çözümlenmesi gerektiğine işaret edilmekle yetinilmiştir.
    Yetki konusunda getirilen kurallar, bazı hallerde tarafların yani davacı veya davalının (çekişmesiz yargıda ilgililerin) durumuna ya da dava konusunun niteliğine göre belirlenmiştir. Yetki meselesi, görevden farklı olarak hukukumuzda kural olarak kamu düzeni ile ilgili görülmemiştir. Buna bağlı olarak çoğunlukla tek mahkeme yetkili olarak kabul edilmemiş, davacının davasını açabilmesi için genel yetki kuralı yanında, ona seçim hakkı tanıyan özel yetki kuralları da düzenlenmiştir. Ancak bazı hallerde mahkemenin yetkisi kamu düzeni ile ilişkili kabul edilerek kesin yetki kuralları getirilmiştir ( H. .../O. .../ M...., Medeni Usul Hukuku, 14. Bası, 2013, s.163).
    Mahkemelerin yetkisi, diğer kanunlarda yer alan yetkiye ilişkin hükümler saklı kalmak üzere Hukuk Muhakemeleri Kanununa tabidir.(m.5). HMK’nın 6.maddesine göre bir davada genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Yerleşim yeri, Türk Medeni Kanunu’na göre belirlenir (m.6/2). Genel yetki kuralı dışında, genel yetkiyi kaldırmayan özel yetki kuralları da kabul edilmiştir. Davacının seçimine göre dava hem genel yetkili mahkemede hem de özel yetkili mahkemede açabilir ( HMKm.8,m,10,m.16,m11/2 ve 3,m.15 gibi).
    Yetki kuralları; kural olarak kamu düzeninden değildir. Kanun bazı hallerde kesin yetki kuralları öngörmüştür. Bu durumda, dava sadece kanunda öngörülen mahkeme veya mahkemelerde açılabilir. Kanunun ifadesinden, kanunda belirtilen yer veya yerler dışında başka bir yerde açılamayacağı anlaşılan davalarda yetki kuralı kesin yetki kuralıdır. Kesin yetkili olarak tek bir mahkeme öngörülmüş olabileceği gibi birden fazla mahkeme de öngörülmüş olabilir. HMK’ da düzenlenen kesin yetki kurallarının başında taşınmazın aynından doğan davalara ilişkin yetki kuralı gelir. Taşınmazın aynına ilişkin davalar, taşınmazın bulunduğu yerde açılır(m.12). HMK. m.14/2, m.11/ 1-a ve 11/1-b, m.15/2 ’de düzenlenen yetki kuralları da kesin yetki kuralıdır. Kural olarak yetki, dava şartı olmayıp ilk itirazdır. Bu sebeple mahkeme yetkiyi kendiliğinden dikkate alamaz. Ancak kesin yetki hallerinde, davanın mutlaka kesin yetkili mahkemede açılması gerekir. HMK 114 /1-ç maddesine göre, yetkinin kesin olduğu hallerde, mahkemenin yetkili bulunması dava şartıdır (.../.../ ..., a.g.e., s.416).
    HMK’nın “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19.maddesi “ (1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.
    (2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
    (3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.
    (4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” düzenlemesini içermektedir.
    Kesin yetki kuralının söz konusu olmadığı hallerde mahkemelerin yetkisine yönelik itirazlar, ilk itirazlardan olup (6100 s. HMK. m.116/1-a) bu husus, mahkemece öncelikle ve esasa girilmeden ön sorunlar gibi incelenir ve karara bağlanır. (6100 s. HMK. m.117/3) Ön sorunun incelenme yöntemi, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilmiştir.
    25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı yasanın 6. maddesinde “İş mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir. İş mahkemelerinin yetkilerine ilişkin olarak diğer kanunlarda yer alan hükümler saklıdır. Bu madde hükümlerine aykırı yetki sözleşmeleri geçersizdir.” aynı şekilde 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesinde yer alan "İş Mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikâmetgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşmeler muteber sayılmaz" hükmü ile işçi-işveren arasındaki uyuşmazlıklara ilişkin kesin yetki kuralı düzenlenmiş olup, Kanunun 1/B bendinde "İşçi Sigortaları Kurumu ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalara da bakarlar" hükmü doğrultusunda 5510 sayılı Kanun"dan kaynaklanan davalar iş mahkemesinde görülmekle birlikte Kurumun taraf olduğu uyuşmazlıklarda yetkili mahkemenin neresi olacağına dair Kanunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
    5521 sayılı Kanunun 15. maddesinde bu Kanunda sarahat bulunmayan hallerde Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı hükmü yer almaktadır.
    01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 447/2. maddesine göre "Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır" hükmü gereğince genel yetki kuralı dışında düzenleme öngörülmemiş olması karşısında 6100 sayılı HMK"da yer verilen özel yetkiye ilişkin düzenlemelerin iş mahkemelerinin yetkisinin belirlenmesinde dikkate alınması gerektiği ortadadır.
    6100 sayılı HMK 6/1. maddesi genel yetki kuralını düzenlemekte olup; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." denilmektedir. Öte yandan tüzel kişilere karşı açılacak davalarda yetkili mahkeme tüzel kişinin ikametgahının (merkezinin) bulunduğu yer mahkemesidir. (6102 sayılı TTK"nın 213., 339., ve 576. maddeleri) HMK"nın 14. maddesi ise bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olabileceğini hüküm altına almıştır.
    Yukarıda anlatılanlar ışığında; tespit davalarında şu dört yer yetkili sayılır. Birincisi, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesi gereğince işin (hizmetin) yapıldığı yer mahkemesi, ikincisi, yine İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesi ile genel yetki kuralını düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. maddesi gereğince işverenin (davalının) ikametgahı mahkemesi, üçüncüsü, genel yetki kuralını düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. maddesi ile Sosyal Güvenlik Kurumunun merkezi bulunduğundan ... Mahkemeleri, dördüncüsü ise, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 14. maddesi gereğince hizmetin geçtiği yerin bağlı olduğu ... şubesinin bulunduğu yer mahkemesidir. Davacı, seçimlik hakkını kullanarak belirtilen yer mahkemelerinden herhangi birinde dava açarsa, yetkisizlik kararı verilmemesi ve işin esasına girilmesi gerekir.
    Diğer taraftan, yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı hallerde yetki itirazı cevap dilekçesi ile birlikte ileri sürülmelidir (HMK"nın 116 ve 117. maddeleri). Kesin yetki kuralı bulunmadığı durumlarda, hakim kendiliğinden (re"sen) yetkisizlik kararı veremez.
    01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanununun Geçici 3. maddesinde; Bölge Adliye Mahkemelerinin, 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanununun 341. maddesinde ise İlk Derece Mahkemelerinden verilen nihai kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği, 361. maddesinde de Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabileceği hükme bağlanmış; 07.11.2015 gün ve 29525 Sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan karara göre de Bölge Adliye Mahkemelerinin 20.07.2016 tarihinde göreve başlaması kararlaştırılmıştır.
    Davaya konu somut olayda; ikametgahı .../... olan davacı, eşi ..."in l996 yılında vefat ettiğini, eşinin Tokat ili Turhal ilçesi Damudere Köyü"nde 26/03/1984 - 26/03/1989 tarihleri arasında muhtarlık yaptığını ve Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemiyle ... 1.Asliye Hukuk (İş) Mahkemesine eldeki davayı açmıştır. ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesince dosya üzerinden davalı Kurum adresi Bağcılar olduğu, yetkinin kamu düzenine ilişkin olduğu, Bağcılar ...’e bağlı olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verdiği, ... İş Mahkemesi duruşma açarak dava konusu çalışmaların Turhal/Tokat’da gerçekleştiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı veridiği aynı şekilde Tuhal 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi, kesin yetki kuralı bulunmadığı ve yetki itirazında bulunulmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verdiği, silsile şeklinde mahkemelerin kendilerini yetkili görmeyerek yetkisizlik kararları verdiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemenin yetkisiz olduğu iddiası, kamu düzenini ilgilendiren istisnai yetki halleri haricinde ilk itiraz olup, İş Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünde, cevap dilekçesi içerisinde ileri sürülmesi gerekir. Aksi halde HMK’nun 19. maddesi gereğince davalı, davanın açıldığı mahkemenin yetkisini kabul etmiş sayılır. Mahkemenin, yetki itirazının bulunmadığı veya yetkinin kamu düzeniyle ilgili olmadığı hallerde kendiliğinden yetkisizlik kararı vermesi mümkün değildir.
    Somut olayda, davanın, ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinde açıldığı, dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden karar verildiği, ... İş Mahkemesinde davalı kurumun yetkiye ilişkin itirazda bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı tarafça süresinde yetki itirazında bulunulmadığından uyuşmazlığın, kesin yetki kuralı bulunmaması nedeniyle ve mahkemece re"sen yetkisizlik kararı da verilemeyeceğinden, davanın ilk açıldığı ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesince dava dilekçesi tebliğ edilip, davalının süresinde yetki itirazında bulunmadığı dikkate alınarak işin esasına girilerek sonuçlandırılması gerekmektedir.
    Bölge Adiye Mahkemelerinin 20.6.2016 tarihinde göreve başladığı ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin karar tarihinin 11.3.2016 tarihi olduğu dikkate alındığında kanun yolu incelemesi bakımından Yargıtay’a ait olduğundan Samsun Bölge Adliye Mahkemesince verileren kararın kaldırılması gerekir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın ilk kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, Üye ..."nın muhalefetine karşı, Başkan ... ve Üyeler ..., ... ve ..."ün oyları ve oy çokluğuyla, 09.04.2021 gününde karar verildi.

    (M)




    KARŞI OY GEREKÇESİ

    Uyuşmazlık yetkili mahkemenin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
    Davacı, ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesine açtığı dava ile eşi mütevaffa ...’in 26.03.1984 – 26.03.1989 tarihleri arasında Turhal ilçesi Damudere Köyü"nde muhtarlık yaptığı gerekçesi ile Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini istemiştir.
    ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi yetki Kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, davalı Kuruma dava dilekçesi tebliğ edilmeden re’sen davalı Kurum adresi Bağcılar olduğu ve ...’e bağlı olduğundan, 11.03.2016 tarihinde ... iş mahkemesinin yetkili olduğuna karar vermiştir.
    Karar temyiz edilmeden kesinleşmiştir.
    ... 2. İş Mahkemesi, davalı Kurum yetki itirazında bulunmamasına karşın, dava konusu çalışmalar Turhal ilçesinde geçtiğinden, Turhal İş Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle 18.10.2016 tarihinde re’sen yetkisizlik kararı vermiştir.
    Bu karar da taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
    Davacı vekilinin talebi üzerine dosya Turhal 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesine gönderilmiştir.
    Turhal 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi, yetki itirazı bulunmadığı halde re’sen yetkisizlik kararı verilemeyeceği gerekçesi ile, ... İş Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesi ile 19.12.2017 tarihinde yetkisizlik kararı vermiştir.
    Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi, tarafların istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararının taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesi çoğunluğu özetle; davalının yetki itirazı bulunmadığı, kesin yetki kuralı da bulunmadığı gerekçesi ile davanın ilk açıldığı ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesi ile kesinleşmiş yetkisizlik kararlarını görmezden gelerek bozma kararı vermiştir.
    ... İş Mahkemesi kararı temyiz edilmeden kesinleştiğinden, kesinleşmiş bir karar taraflar açısından bağlayıcıdır,
    7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 25.11.2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
    Kanunun 6. maddesine göre; “Madde 6- (1) İş Mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir.
    (2)Davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.
    (3)İş kazasından doğan tazminat davalarında, iş kazasının veya zararın meydana geldiği yer ile zarar gören işçinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.
    (4)İş mahkemelerinin yetkilerine ilişkin olarak diğer kanunlarda yer alan hükümler saklıdır.
    (5) Bu madde hükümlerine aykırı yetki sözleşmeleri geçersizdir.”
    Turhal 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi, 7036 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra ... İş Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesi ile 19.12.2017 tarihinde yetkisizlik kararı vermiştir.
    7036 sayılı Kanuna göre “madde hükümlerine göre yetki sözleşmeleri geçersizdir. Kesin yetki Kuralı getirilmiştir.
    Ayrıca “işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesi” yetkili kılınmıştır. Davacılar murisi ileri sürülen Bağ-Kur sigortalısı olmak muhtarlık istediği işini Turhal ilçesinde yaptığı gibi Turhal da Sosyal Güvenlik Merkezi bulunmaktadır.
    7036 sayılı Kanunun 9. maddesine göre; “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde 6100 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.”
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 448. Maddesine göre; “Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır.”
    Usul Kanunları derhal yürürlüğe gireceğinden, Turhal Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi yetkilidir.
    Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının bu yönde bozulması gerekirken, yazılı şekilde bozma kararı verilmesine ilişkin Sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi