Esas No: 2022/2149
Karar No: 2022/4173
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/2149 Esas 2022/4173 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2022/2149 E. , 2022/4173 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Sahte fatura düzenleme, defter, kayıt ve belgeleri gizleme, tefecilik, 5464 sayılı Kanun'a aykırılık
HÜKÜMLER : Beraat
1)5464 sayılı Kanun'a aykırılık suçuna yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen 5464 sayılı Kanun'un 36. maddesinde tanımlanan "gerçeğe aykırı olarak harcama belgesi düzenleme" suçundan dolayı doğrudan doğruya zarar görmeyen hazinenin hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığından, Hazine vekilinin temyiz talebinin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2)2007, 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme ve Tefecilik suçlarına yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Suç tarihlerinin en aleyhe kabulle 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçu için 31.12.2007 ve 31.12.2008; 2009 yılında sahte fatura düzenleme ve tefecilik suçları için 31.12.2009 olduğu belirlenerek yapılan incelemede,
Sanığa yüklenen “2007, 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme, tefecilik ve 5464 sayılı Kanun’a muhalefet” suçlarının Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
3)Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçuna yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan açılan kamu davasında, defter ve belgelerin “çalındığı, kaybolduğu veya bulunmadığı” ileri sürülerek ibrazından kaçınılması hâlinde usulüne uygun tebligatın aranmasına gerek bulunmadığı, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef sanığa ait olduğu, 213 sayılı VUK’nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl süre ile saklama ve istendiğinde ibraz edilme zorunluluğu bulunduğu, somut olayda da; varlığı matbaa basım formu, sanığın beyanı, KDV beyannamesi ve mükelleflerin verdiği BA-BS formları ile sabit olan 2007, 2008 ve 2009 yıllarına ait, defter ve belgelerin 27.11.2012 tarihinde ikamet adresinde sanığın kardeşine tebliğ edilen yazı ile istendiği halde, sanığın, defter ve belgelerinin muhasebecisinde olduğunu, muhasebecisinin iş yerinde çıkan yangında yanan defter ve belgelerini ibraz edemediğini savunması karşısında, yangına ilişkin bir yangın raporu sunmadığı, defter belgeleri 5 yıl süre ile saklama zorunluluğuna dair sorumluluğun muhasebeciye devredilemeyeceği de gözetilmeden, sanığın tüm unsurları itibarıyla oluşan "defter, kayıt ve belgeleri gizleme" suçundan mahkumiyeti yerine beraatine hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 14.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.