12. Ceza Dairesi 2015/4300 E. , 2016/4742 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/2, 62, 50/1-a-4, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin sair hususlara ilişkin itirazlarının reddine, ancak;
09/11/2008 tarih saat 14:00 sıralarında sürücü .... sevk ve idaresindeki otomobil ile .... istikametinden Kilis istikametine doğru, meskun mahal dışında, gündüz vakti, orta refüj ile bölünmüş, kuru, düz, eğimsiz, asfalt, 11 metre genişliğindeki yolda seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde, asfalt üzerine sıkıştırılmamış gevşek mucur dökülü olmasından dolayı direksiyon hakimiyetini kaybedip, sağ taraftan yol dışı kalarak, takla atması sonucu, ...."nin olay yerinde hayatını kaybettiği, araçta yolcu olarak bulunan katılanlar ... ve ..."nin nitelikli yaralandığı olayda; Karayolları 5. Bölge Müdürlüğü"nün 26/01/2010 tarihli yazısına istinaden; yolun asfaltlama işini yaptıktan sonra yeterince sıkıştırma yapılmadan yüzeyde bol miktarda mucur bulunduğu halde, yolu trafiğe açmak suretiyle kazaya sebebiyet veren sanık ... hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de; kaza tespit tutanağı ve olay yeri inceleme tutanağının incelenmesinde; kaza mahallinin 79,3 metre gerisinde 50 km hız sınırı ve gevşek malzemeli zemin uyarı levhalarının bulunduğu, araca ait fren izine rastlanılmadığı, aracın 3 viteste takılı şekilde kaldığı, ölen sürücünün hızını mahal şartlarına ve yol özelliklerine göre ayarlamadığının belirtilmesi karşısında; hızını mahal şartlarına ve yol özelliklerine göre ayarlamayan sürücü ...."nin tam kusurlu olduğu ve başka kişilere yüklenecek kusur bulunmadığı anlaşılmakla; atılı suçtan sanığın beraati yerine, eksik inceleme ve değerlendirme sonucu dosya içeriği ile örtüşmeyen gerekçelerle mahkumiyet hükmü tesisi,
İsabetsiz olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.