Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/9145 Esas 2015/9300 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9145
Karar No: 2015/9300
Karar Tarihi: 20.10.2015

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/9145 Esas 2015/9300 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/9145 E.  ,  2015/9300 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 19/11/2014
    NUMARASI : 2012/502-2014/744

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.04.2001 gününde verilen dilekçe ile sınır tespiti ve meraya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; kesin hüküm nedeniyle davanın reddine dair verilen 19.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _ K A R A R _
    Davacı köy tüzel kişiliği temsilcisi, davalı köyün meralarına elattığını ileri sürerek aralarındaki sınırın tespiti ile elatmanın önlenmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, sınıra ilişkin kararnamenin 1961 yılından bu yana her iki köy arasında ihtilaf konusu olduğunu, yargı kararları ile uyuşmazlıkların davacı B.... Köyü lehine sonuçlandığını, kesin hükümler ve krokilerle uygulanan sınırın yeniden arz üzerinde tespitini istemekte hukuki yarar bulunmadığını, sınır uyuşmazlıklarının idari yargının görev alanında kaldığını, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, (kapanan) İhsaniye Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/09/1998 günlü ve 1997/22 Esas, 1998/105 sayılı Kararı ile dava konusu yerin B....Köy Tüzel Kişiliğine ait mera olduğuna dair kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m. 3 ve 4).31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de kanun hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder.
    Somut olayda, davanın konusu bilirkişi rapor ve krokisinde "A ve B" harfleriyle gösterilen bölümlerdir. Kesin hüküm olarak kabul edilen İhsaniye Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/22 Esas 1998/105 Karar sayılı dosyasında sadece dava konusu "B" ile gösterilen yerle ilgili hüküm kurulduğu görülmektedir. Bu itibarla mahkemece dava konusu yerin "A" ile gösterilen bölümüne yönelik kadim mera iddiasının taraf delilleri toplanıp incelenerek çekişmeli taşınmazın A ve B ile gösterilen bölümleri hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tümü yönünden reddi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 20.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.