15. Ceza Dairesi Esas No: 2015/2687 Karar No: 2018/2096 Karar Tarihi: 27.03.2018
Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/2687 Esas 2018/2096 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2015/2687 E. , 2018/2096 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat
Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın kendi şirketi adına olan çek yaprağını bir başkasına keşide ettirerek baştan beri ödememe iradesiyle araba alışverişi karşılığında katılana verdiği ve sonrasında imzayı ve borcu kabul etmediği iddia ve kabul edilen olayda; 1- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde, 20/08/2005 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar 5237 sayılı TCK’nın 204/1, 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 2- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde, Her ne kadar tebliğnamede sanık hakkında daha önce aynı eylem nedeniyle karşılıksız çek keşide etmek suçundan yargılama yapılarak beraat hükmü verildiği ve bunun kesinleştiği, aynı eylemle ilgili bu dosyada açılan kamu davasının CMK 223/7. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekliliği belirtilmiş ise de; 11/09/2006 tarihli ve 08/06/2012 tarihli iddianamelerde anlatılan eylemlerin ve buna uyan suçların farklı olduğu, sonraki iddianamede olaya konu çekin sahteleştiğinin konu edildiği nazara alındığında tebliğnamedeki red kararı verilmesi gerektiği yönündeki görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede; Katılanın, olaya konu çek ile birlikte yakın seri numaralı olup sanığın imzasını taşıyan iki adet çeki daha araba alışverişi karşılığında aldığının bilirkişi raporu ile sabit olması, sanığın; yanında çalıştığını belirttiği ve katılan ile alışverişlerde muhatap olan... isimli tanıdığının nerede olduğunu gösterememesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması, katılanın, sanığı kesin teşhis etmesi ve alışverişlerde sanık ile görüştüğüne, işyerlerini dahi bildiğine dair istikrarlı beyanları birlikte değerlendirildiğinde; sanığın kendisine ait olaya konu çeki başkasına imzalatarak vermesine rağmen inkar ettiğinin anlaşılması nedeniyle atılı suçtan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 27/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.