23. Hukuk Dairesi 2011/2110 E. , 2012/780 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, müvekkilinin ihracına ilişkin kooperatifin yönetim kurulu kararının mahkemece iptaline karar verildiğini, 14.5.1979 tarihli kura zaptı ile 957 parsel üzerinde inşa edilen konutlardan A blok B girişi 3. kat 7 no"lu dairenin müvekkiline tahsis edildiğini, kooperatifin ferdi mülkiyete geçerek diğer ortakların taşınmazlarını teslim etmesine rağmen müvekkilinin taşınmazını teslim etmediğini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının 1982 yılından bu yana kooperatif ile ilişkisini keserek aidat ödemediğini, dava konusu taşınmazın dava dışı kooperatif ortağı ..."a ait olduğunu, davacının konut tahsis edilmemesi nedeniyle tazminat isteyebileceğini, taşınmazın dava sırasında devri nedeniyle müvekkili hakkındaki tapu iptali ve tescili davasının reddi gerektiğini savunarak, davanın reddini istetmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacının davalı kooperatifin ortağı olduğu, ihraç edilen ortak hakkındaki ihraç kararı kesinleşmeden yerine yeni ortak alınamayacağı, alınması halinde her zaman ihracının mümkün olduğu ve sonradan alınan ortağın ödediği aidat dışında bir istemde bulunamayacağı, dava konusu dairenin dava sırasında dava dışı ortak adına tesciline rağmen davacının kendisine tahsis edilen pay nedeniyle ortaklığının devam ettiği, ihraç kararı kesinleşmeyen davacının HMUK"nun 186. maddesindeki seçimlik hakkını kullanmadan, kooperatife yönelik olarak tapu iptali ve tescil davasını sürdürebileceği, ancak davacı ortağın kooperatife aidat borcu bulunduğu gerekçesiyle 91.500,00 TL"nin davacıdan tahsili ile kooperatife verilmesine, bu işlem yapıldıktan sonra ... ... Mahallesi 3957 parsel A Blok 3. Kat B giriş, 1/54 arsa paylı 7 no"lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif ortaklığına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz yargılamanın devamı sırasında üçüncü kişiye devredilmiş, taşınmazı iktisap eden üçüncü kişi de başkasına devretmiştir. Davacı vekili, mahkemece verilen süreye rağmen
davaya, dava konusu taşınmazı iktisap eden kişiye karşı devam etmediği gibi, tapu malikine karşı bir dava da açmamıştır. Tapu malikinin taraf olmadığı bir davada tapunun iptali ve tescile karar verilemez. Mahkemece, davacıya yeniden süre verilerek davaya tapu iptali davası olarak devam etmek istemesi halinde, tapu maliki hakkında da dava açması için süre verilmesi, tapu malikine karşı dava açılması halinde her iki davanın birleştirilerek, davacı lehine tapu iptali koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenerek bir karar verilmesi, davacının davasını daire karşılığı tazminat davası olarak sürdürmek istemesi halinde; tazminata karar karar verilmesi gerekir.
Yargıtayın yerleşik uygulamalarına göre tazminatın hesaplanma ilkesi aşağıdaki şekilde formüle edilmiştir.
a-Önce ortaklara tahsis edilen konutun dava değeri itibariyle rayiç değeri hesaplanmalıdır.
b-Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar ( toptan eşya fiyat endeksi " TEFE" artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak güncel değeri bulunmalıdır.
c-Bundan sonra yukarıda (a) maddesinde bulunan değerden (b) maddesinde bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettikleri ortaya çıkarılmalıdır.
d- Bunu takiben davacı eksik ödeme yapan ortağın ödentileri (b) maddesindeki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı güncelleştirilmelidir.
e- Bu hesaplamalardan sonra normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (b) maddesinde bulunan ödemelerinin güncel değerinin karşılığı yine yukarıda (c) maddesinde bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre davacının (d) maddesinde eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yararlanması gerektiği orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak (d) maddesinde bulunan miktar (c ) maddesinde bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan rakamın (b) maddesinde bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktarın (d ) maddesinde bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar davacı ortağın davalı kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar tutarıdır.
Bu hususlar dikkate alınarak yapılacak inceleme sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, tapu malikinin taraf olmadığı bir davada tapu iptali ve tescil kararı verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.02.2012 tarihinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.