23. Hukuk Dairesi 2020/179 E. , 2020/3037 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki konkordato davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın süreden reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, borca batık durumda olan davacı şirketin tanınacak mühlet içerisinde ve uygulanacak proje kapsamında mevcut borçlarını ödeyebilecek duruma geleceğini ileri sürerek, konkordato istemlerinin kabulü ile 3 ay geçici mühlet verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince, mühlet talebinin reddi ile davacı şirketin iflasının açılmasına karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun, HMK"nın 352. maddesi gereğince süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince, süresinde olmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusu usulden reddedilmiş ise de, Anayasa Mahkemesi emsallerinde ""Mahkemeye erişim hakkı adil yargılanma hakkının en temel unsurlarından biridir. Mahkemeye ulaşmayı aşırı derecede zorlaştıran ya da imkânsız hale getiren uygulamalar mahkemeye erişim hakkını ihlâl edebilir.
Bununla birlikte, dava açma ya da kanun yollarına başvuru için belli sürelerin öngörülmesi, bu süreler dava açmayı imkânsız kılacak ölçüde kısa olmadıkça, hukuki belirlilik ilkesinin bir gereğidir ve mahkemeye erişim hakkına aykırılık oluşturmaz. Ne var ki, öngörülen süre koşullarının açıkça hukuka aykırı olarak yanlış uygulanması ya da yanlış hesaplanması nedeniyle kişiler dava açma ya da kanun yollarına başvuru hakkını kullanamamışsa mahkemeye erişim hakkının ihlâl edildiğinin kabulü gerekir.” denmiştir.
Anayasa Mahkemesi bu tür başvurularda mahkemenin tarafı yanıltamayacağını, bu nedenle temyiz başvuru talebinin kabulünün gerektiğini belirtmiş, bu eksikliğin henüz giderilmesi mümkün bulunduğundan, tazminat talebinin incelenmemesine, karar vererek temyiz incelemesi yapılmasının önünü açmıştır. Aynı hususun istinaf başvuruları içinde geçerli olacağı tartışmasızdır.
Somut olayda, ilk derece mahkemesince gerekçeli kararda, istinaf yoluna başvurma süresi 10 gün olmasına rağmen, iki hafta olarak belirtmiştir. Hakimin, mahkeme kararında kanun yoluna başvurma süresi konusunda tarafları yanıltması halinde bu durum taraflar aleyhine sonuç doğurmamalı ve hak kayıplarına neden olmamalıdır. Bu nedenle iki haftalık süre içinde istinaf başvurusunda bulunan davacı vekilinin başvurusu doğrultusunda, istinaf incelemesinin yapılması gerekmektedir. Bu nedenle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin davacının istinaf başvurusu hakkındaki usulden ret kararı yerinde görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin verdiği 14.10.2019 tarih ve 2019/1187 Esas, 2019/891 Karar sayılı usulden red kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, istinaf incelemesi yapılması için dosyanın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kesin olarak, 14.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.