Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1631
Karar No: 2016/4716
Karar Tarihi: 22.03.2016

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/1631 Esas 2016/4716 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2016/1631 E.  ,  2016/4716 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Hâkimliği

    Taksirle öldürme suçundan yapılan soruşturma sonucunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 10.11.2014 tarihli ve 2014/34064 soruşturma, 2014/32429 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... 2. Sulh Ceza Hakimliğince verilen 10.02.2015 tarihli ve 2014/1930 değişik iş sayılı kararı kapsayan dosya incelendi.
    CMK"nın 160. maddesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, soruşturma dosyası kapsamına göre; Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunun 20/08/2014 tarihli ve 3460 karar sayılı raporunda maktulün kesin ölüm sebebinin koledok alt ucu tümörü nedeniyle yapılan ERCP işlemi ve gelişen komplikasyonlar sonucu olduğu ve anılan raporda maktulün tedavisine katılan hekimlere atfedilecek kusur bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 05/09/2013 tarihli ve 2012/19402, esas - 2013/19286 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere taksirle işlenen suçlardan dolayı kusurluluk değerlendirmesi ancak mahkeme hakimi tarafından yapılabileceği, kusurun belirlenmesi normatif bir değerlendirmeyle mümkün olmakla birlikte, konunun teknik bilgiyi gerektirmesi, hakimin hukuk bilgisiyle sorunu çözemeyeceği durumlarda, bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğinde dahi, bilirkişinin inceleme yetkisi kusurlulukla ilgili olmayıp, işin tekniği ve norma aykırı davranışın belirlenmesi ile sınırlı olacağı, bilirkişi raporlarının mahkemeyi bağlayıcı değil, delilleri değerlendirme vasıtalarından biri olduğu, mahkemelerin gerekçelerini açıklamak suretiyle bilirkişi raporlarına itibar edip etmeme hususunda takdir ve değerlendirme hakkına haiz bulunduğu, bilirkişi tarafından münhasıran hakimin yetkisinde bulunan kusurluluk konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmaması gerekmekle birlikte, bu yöndeki bir değerlendirmenin de hakimi bağlayıcı bir yönünün bulunmadığı, ayrıca CMK"nın 67. maddesinin beşinci fıkrası gereğince ilgililerin itirazlarının bildirilmesi için istemde bulunabilmelerini sağlamak üzere söz konusu Adli Tıp Raporunun tebliğ edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, müteveffanın ölümü konusunda Yüksek Sağlık Şurası da dahil olmak üzere üniversitelerin tıp fakülteleri veya eğitim veren devlet hastanelerinden de görüş alınarak soruşturmanın buna göre sonuçlandırılması gerektiği gözetilemeden, yapılan eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, CMK"nın 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 94660652-105-01-4046-2015-E.58/137 sayılı yazılı istemlerine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 19.01.2016 gün ve 2016/5787 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 20.08.2014 tarihli raporunda da belirtildiği üzere, karın ağrısı, şişkinlik, gözlerde sararma şikayeti ile ...... Hastanesine getirilen 82 yaşındaki hastanın bu hastanede gastroloji uzmanı olarak görev yapan şüpheli tarafından muayene edildiği, yapılan tetkiklerin ardından safra yolu alt ucunda tıkanıklığa sebep olabilecek tümör düşünülerek 14.04.2014 tarihinde ERCP işlemi gerçekleştirildiği, düzenlenen ERCP raporunda; hastanın koledoğu kanule edilemediği, pantreatit kanalın geniş olduğu, kısmi sfinterektomi uygulandığının ifade edildiği ve kronik pankreatit koledok alt uç tümör olduğu tanısına varıldığı, işlem sonrası servise alınan hastanın ağrılarının şiddetle devamı şikayetiyle yapılan tahlil neticesi hastanın beyaz küresi ve amilazının oldukça yükseldiğinin görülmesi üzerine perforasyon düşünüldüğü ve aynı Hastanede çalışan bir genel cerrahi uzmanınca da görüldüğü, konsültasyon önerisiyle ağrılarının biraz azaltıldığı, ertesi sabah ağrıların devamı şikayeti ile ultrason çekildiği, USG"sinde özellik olmadığı görülünce bir de BT çekildiği, burada batın içinde sıvı tespit edildiği, ... Üniversitesi Hastanesinden genel cerrahi uzmanı olan Prof. Dr ... ile irtibata geçildiği ve acil şekilde perforasyon ön tanısıyla bu hastaneye sevkinin sağlandığı, 15.04.2014 tarihinde irtibata geçilen genel cerrahi uzmanı tarafından ameliyata alındığı, orta hat kesi ile batına girildiği, karın içinde serbest sıvı ve hava, mezo kökünde kalınlaşma ve pankreatit kalıntıları olduğu, duodenum havalandırıldığı, burada bol miktarda safra, hava mevcut olduğu, delinme yeri doku tahribatı nedeniyle tam görülmediği, pilor serbestlendiği ve TA 60 zımba pilorun hemen altına ateşlendiği, sonra mide ön yüz ile proksimal jejenum arasına antekolik yan yana anastomoz yapıldığı, bunun 30 cm distaline yan yana braun anastomoz yapıldığı, bunun 40 cm distalina beslenme jejunostomisi konduğu, ardından özefagus serbestlendiği ve marjinal ülseri engellemek için bilateral turunkal vagotomi yapıldığı, sonra hidropik safra kesesi için kolesistektomi yapıldığı ve koledok bulunduğu, koledok 13 mm çapında olduğu, koledokotomi yapıldığı, temiz safra boşaldığı, buraya T-Tüp yerleştirildiği, karın içi bol yıkandıktan sonra 3 dren konulduğu, kanama kontrolünden sonra katların uygun şekilde kapatıldığı, yapılan ameliyatın ardından cerrahi yoğun bakım ve reanimasyon ünitesine entübe şekilde alındığı, mekanik ventilatörde takip edilen hastaya mayi replasmanı başlandığı, antibiyotik olarak Meronem ve targocid başlanan hastaya taşikardileri nedeniyle Beloc uygulandığı, anti ödem tedavi Lasix verildiği, hipoalbunemi ve hemodinamik stabilizasyon amaçlı İÜ TDP ve human albümin verildiği, antiasit ve bronkodlilatör, ator tedavileri başlandığı, 2300 cc mayi alan hasta 1100 cc idrar çıkardığı, genel durumunun kritik, şuur kapalı, ileri derece solunum yetmezliği olduğu, ertesi gün hastanın mevcut medikal tedavisine devam edildiği, hipotansif olan hastaya dopamin ve adrenalin infüzyonu başlandığı, yapılan EKO"da sol ventrikül hipertrofisi sol ventrikül çıkış yolu Gradienti (120) aort kapak ucu kalsifik, SAM+? saptandığı, hipopotasemisi olan hastaya KCL replase edildiği, taşikardileri için Beloc uygulandığı, Clexane başlanan hastaya hemodinamik stabilizasyon amaçlı 2Ü TDP verildiği, asi dozu için NAHC03 replase edildiği, genel durumu kritik şuuru kapalı ileri derece solunum yetmezliği bulunan entübe hasta kanama ve sepsis riski nedeniyle üçüncü basamak olarak değerlendirildiği,19/04/2014 günü takipleri sırasında ani bradikardi ve hipotansiyonları olan hastaya CPR başlandığı, CPR ve medikal tedaviye yânıt alınamayan hastanın eksitus olarak kabul edildiği, hastanın ölümünün koledok alt ucu tümörü nedeniyle yapılan ERCP işlemi sırasında bağırsak delinmelerinin komplikasyon olduğu, şüpheli tarafından yapılan muayene ve tetkikler neticesi ERCP işlemi yapılmasının uygun olduğu, şüpheli tarafından tekrar kontrol ve tetkiklerin ardından genel cerrahi uzmanından konsültasyon önerisiyle ağrıları azalttığı ve ertesinde USG ve BT takibi yaparak batın içinde sıvı tespiti ile zaman kaybetmeden ileri bir merkeze sevkini sağlandığı, komplikasyon yönetimin usulüne uygun yapıldığı bu nedenle şüpheliye
    kusur atfedilemeyeceğinden, şüpheli hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 10.11.2014 tarihli ve 2014/34064 soruşturma, 2014/32429 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... 2. Sulh Ceza Hakimliğince verilen 10.02.2015 tarihli ve 2014/1930 değişik iş sayılı itirazın reddine ilişkin kararda bir isabetsizlik görülmemiş olup,
    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden, ... 2. Sulh Ceza Hakimliğince verilen 10.02.2015 tarihli ve 2014/1930 değişik iş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin CMK"nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi