23. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/2665 Karar No: 2012/770 Karar Tarihi: 07.02.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2665 Esas 2012/770 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı, kooperatif aidat borcunun tahsili için yapılan icra takibine itiraz etmiştir. Davacı ise itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Mahkeme, davacının iddialarının dayanağı olan ticari defterlerin kapanış tasdikleri bulunmadığından lehe delil olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, kooperatif genel kurulu tarafından kararlaştırılan aidat miktarları ve ödemelerin gecikmesi halinde belirlenen faiz oranları tüm ortaklar için bağlayıcı niteliktedir ve bu doğrultuda talebin kabul edilmesi gerektiği belirlenmiştir. Kararda, Borçlar Kanunu'nun 104/son maddesi de önemle vurgulanmıştır.
23. Hukuk Dairesi 2011/2665 E. , 2012/770 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki icra takibine yapılan itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, kooperatif aidat borcuna işletilen faizin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine, davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı iddialarının dayanağı ticari defterlerin kapanış tasdikleri bulunmadığından lehe delil olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 1-Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Kooperatif genel kurulunca kararlaştırılan aidat miktarları ve ödemelerin gecikmesi halinde belirlenen faiz oranları tüm ortaklar için bağlayıcı niteliktedir. Bilirkişinin raporunda davalının ödemesi gereken toplam gecikme faizi miktarını belirlemiş olduğu da dikkate alınarak, BK" nun 104/son maddesine aykırılık teşkil etmeyecek şekilde bu miktarla sınırlı olarak talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ; Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davacının peşin harcının istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 07.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.