11. Hukuk Dairesi 2014/18448 E. , 2015/318 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada..... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 31/10/2013 tarih ve 2005/530-2013/532 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; taraf firmaların birbirinin rakibi olduğunu, zaman zaman mahkemeye yansıyan ihtilafların yaşandığını, davalının .......markalı kırmızı renkli ambalajlı ürünün pazarlanması nedeniyle haksız rekabete uğradığını,......Hukuk (Ticaret) Mahkemesi"nce verilen Yargıtay"ca onanarak kesinleşen karar ile bu ürünün her yerden toplatılmasına karar verildiğini, ancak bu kararın gereğinin yerine getirilemediği gibi davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine gazetelerde hakaret ve küçük düşürücü ifadeler içeren ilanlar verdiğini, bu ilanlar nedeniyle müvekkilinin manevi zarar gördüğünü, kamuoyunda itibarının sarsıldığını ileri sürerek 500.000 TL maddi ve 500.000 TL manevi olmak üzere toplam 1.000.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının kesinleşen mahkeme kararını eksik yayınlatarak piyasada ...."i toplatıyorum havası yarattığını, davacının maddi zararını kanıtlaması gerektiğini, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; davalının davacı aleyhine verdiği ilandaki ifadelerin ve ilanın içeriğinin küçük düşürücü ve hakaret niteliğinde olduğu, davacının maddi zarar olarak haksız fiil sebebiyle davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığını istediğini, davalının elde edebileceği menfaat olarak 2002 yılı ... markası ile ilgili satışlar toplamının %o 2"sinin yani, 22.079,65 TL"nin esas alınabileceği şeklindeki raporun esas alındığını, takdiren BK"nın 49.maddesi uyarınca 30.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine kanaat getirildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 22.079,65 TL maddi ve 30.000 TL manevi olmak üzere toplam 52.079,65 TL tazminatın 06.06.2002 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı tarafça verilen ilanda geçen ifadelerin 6762 sayılı TTK"nun 57. maddesinde yer alan lüzumsuz yere incitici beyan niteliğinde olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Mahkemece,.... markalı ürün satışlarının 2002 yılı cirosu üzerinden % 0,2 lisans bedeli kadar davacının zararı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davalının davaya konu eylemi 6762 sayılı TTK"nun 57/1. maddesi anlamında haksız rekabet oluşturduğuna göre, eylemin açıklanan hukuki niteliği de dikkate alınmak suretiyle hükmedilecek tazminat miktarı TTK"nun 58/1-d ve 58/son fıkrasına göre belirlenmesi gerekmektedir. Nitekim, davacı da maddi tazminat olarak davalının haksız eylemi neticesinde davalının elde etmesi mümkün görünen kazanca hükmedilmesini istemiştir. Bu durumda, belirtilen haksız eylem tarihinde davalının bu haksız eylem nedeniyle elde etmesi mümkün menfaatin belirlenmesi, bunun mümkün olmaması halinde 818 sayılı BK"nun 42. maddesine göre mahkemece takdir hakkının kulanılması gerekirken lisans bedeli örneksemesi yoluyla tazminat hesabı yapılması ve bu durum dikkate alınmak suretiyle de manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın her iki taraf yararınada bozulması gerekmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin vekalet ücretlerine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı ve davalı yararına BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.