12. Ceza Dairesi 2016/1387 E. , 2016/4713 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/1-3(b), 62, 51/1-3-6-7-8, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Temyiz Edenler : Sanık müdafii ve katılan vekili
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin eksik incelemeye, kusura ve ceza miktarına; katılan vekilinin ise tayin olunan hapis cezasının ertelenmemesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 23.11.2010 tarih ve 7/191-227 sayılı kararında “Hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkemece, sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 Sayılı CMUK"nın 326 ve 5271 sayılı TCK"nın 307/2. maddeleri uyarınca zorunludur. Savunma hakkının sınırlandırılamayacağı ilkesine dayanan bu zorunluluk uyarınca, sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğuracak olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki kanıtlarını sunma olanağı tanınmalıdır.” hususlarına yer verilmiş olup; somut olayda davaya yeniden bakan mahkemece bozma üzerine yapılan yargılamada, ilk hükümle mahkumiyet kararı verilen sanık hakkında, Dairemiz"in 2013/11695 E, 2014/3801 K sayılı ve 17.02.2014 tarihli bozma kararı sanık aleyhine olmasına rağmen, sanığın duruşmaya katılımı sağlanıp bozmaya karşı diyeceklerinin sorulmaması suretiyle, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak şekilde 1412 CMUK"un 326 ve 5271 sayılı CMK "nın 307. maddelerinin ihlal edilmiş bulunması,
Kabule göre de;
2-Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, idaresindeki otomobilin direksiyon hakimiyetini kaybederek kaldırımda bulunan mağdura çarparak mağdurun organ işlevinin yitirilmesi niteliğinde yaralanmasına neden olan sanığın tam kusurlu olduğunun mahkemece de kabul edildiği somut olayda, taksirinin yoğunluğu gözetilerek, asgari hadden daha fazla uzaklaşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza yerine yazılı şekilde ceza tayini,
3-Sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin ihtarına hükmedilirken, uygulanan madde fıkrasının yanlış gösterilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.