15. Ceza Dairesi 2018/854 E. , 2018/2086 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62, 52, 58 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği’nin 30. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, tebliğ yapılacak kişinin adreste bulunmaması halinde, adreste bulunmama sebeplerini komşu, yönetici, kapıcı vb. kişilere sorarak araştırmalı, tespitlerini onların beyanlarını ve imzalarını alarak tebliğ mazbatasına şerh etmeli ya da imzadan imtina etmeleri halinde bu durumu tebliğ mazbatasına şerh etmelidir. Dosya içerisindeki gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebligat parçasında ise, söz konusu adresin sanığın mernis adresi olduğundan bahisle Tebligat Kanunu"nun 21/2 maddesine göre tebliğ edildiği belirtilmesine rağmen, sanığın adreste bulunmama sebebinin komşu, yönetici vb. kişilerden sorulup araştırılmaması, bu konuda herhangi bir açıklama yapılmaması karşısında, yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığından, sanığın temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Katılanın, Mersin"den icralık mallar getirerek sattığını öğrendiği sanık ile anlaşarak, getireceğini taahhüt ettiği beyaz eşyalar karşılığında sanığa 1.800 TL vermesine rağmen, sanığa bir daha ulaşamadığı, sanığın bu surette dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34 maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253 maddesi ile 05/08/2017 tarih ve 30145 sayılı Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği"ne göre, soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması halinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanuni temsilcilerine yapılır. Uzlaştırmacı uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır. Resmi mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır. Uzlaştırma müzakerelerine şüpheli, mağdur, suçtan zarar gören, kanunî temsilci, müdafii ve vekil katılabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin kendisi veya kanunî temsilcisi ya da vekilinin müzakerelere katılmaktan imtina etmesi halinde, uzlaşmayı kabul etmemiş sayılır" hükümlerine yer verildiği,
Bu hukuksal bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde, sanığın 21/06/2012 tarihindeki sorgusunda adres olarak “..........” adresini bildirdiği, mahkemece dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesinden sonra, uzlaştırmacı tarafından sanığın sorgusunda beyan ettiği adres yerine doğrudan mernis adresi olan “..........” adresine uzlaştırma teklif formu gönderildiği, sanığın ... Açık Cezaevinde olduğunun beyan edilmesi üzerine, tebligatın cezaevine sevk edildiği, ancak sanığın ... Açık Cezaevinde de bulunmadığının anlaşılması üzerine, uzlaşma teklif formu sanığa tebliğ olunmadan merciine iade edildiği ve uzlaştırmacı tarafından da sanık hakkında çeşitli mahkemelerce verilmiş yakalama emirlerinin bulunduğu gerekçesi ile uzlaşma sağlanamadığını belirterek, hazırladığı tutanağı mahkemeye gönderdiği, mahkemece de usul ve yasaya aykırı olarak, tarafların uzlaşamadığı şeklinde hazırlanmış tutanağa istinaden karar verildiğinin anlaşılması karşısında, sanığa usulüne uygun olarak meşruhatlı tebligat yapılması ve 5271 sayılı CMK"nın 253 maddesi ile ilgili yönetmelik hükümleri çerçevesinde sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmeyerek, usul ve yasaya aykırı olarak yapılan uzlaştırma işlemlerine dayalı hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.