21. Hukuk Dairesi 2015/10013 E. , 2015/19274 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Manisa 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/03/2015
NUMARASI : 2012/280-2015/148
Davacı, 01.10.1996 - 14.03.2006 tarihleri arasındaki hizmetinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ..... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işverene ait işyerinde her yıl yaz ve kış sezonuna hazırlık için ara verilen iki aylık süre dışında 01.07.1999-14.03.2006 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının 01.07.1999 tarihinde işe başladığı ve aralıklı olarak 14.03.2006 tarihine kadar toplam 1907 gün çalıştığı,642 günün kuruma bildirildiği,1265 günün bildirilmediğinin tespitine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işverence davacı adına 04.10.2003 ve 01.10.2004 tarihli işe giriş bildirgesinin verildiği, dönem bordrolarının geldiği, davacı ile davalı arasında 01.07.1999 tarihli hizmet akdinin imzalandığı, davacı tarafından imzalanmış 12.07.2005 tarihli istifa dilekçesi bulunduğu, tespite karar verilen dönemde davacının 22580,75956 ve 1043240 sicil numaralı işyerlerinden bildirimi yapıldığı,davalı işverenle bu işyerleri arasında bağ olup olmadığının araştırılmadığı, mahkemece tanık dinlenmediği,kurumun taraf olmadığı Manisa 1.İş Mahkemesi 2011/153 K. sayılı işçilik alacaklarına ilişkin dosyada dinlenen tanıkların beyanı ile yetinildiği, ancak dinlenen tanıklardan birinin bordro tanığı olmadığı,diğerinin çalışmasının ise dava konusu dönemin tamamını kapsamadığı, kısacası yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtilen tanık niteliğinde olmadığı ve bu kadar uzun süreli bir çalışmanın tespiti için yeterli olmadığı , buna göre mahkemece karar altına alınan şekilde çalışmanın kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, dönem bordolarında kayıtlı ve uyuşmazlık konusu dönemin tamamını kapsayacak şekilde tanıklar resen saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordro tanıklarının özellikle davalı işverenle arasında dava bulunmayan tanıklar arasından seçilmesine dikkat etmek, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak , davacı adına tespiti istenen dönemde hizmet bildirilen yukarıda sicil numarası belirtilmiş işyerleri ile davalı işveren arasında organik bağ olup olmadığını araştırmak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.