23. Hukuk Dairesi 2011/3080 E. , 2012/764 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatif ortağı müvekkilinin tüm parasal yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına rağmen, eşitlik ilkesine aykırı olarak, müvekkiline kooperatifteki diğer konutlara nazaran küçük ve eksik imalatı bulunan konut verildiğini, özellikle konutun bitişiğine bekçi evi yapılmasıyla salonunun daraldığını ve manzarasının kapandığı ileri sürerek, şimdilik 15.000,00 TL nin reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının eksik olarak belirttiği hususların şerefiye tespit raporunda değerlendirildiğini, buna göre şerefiye farkları belirlendiğini ve üyelere tebliğ edildiğini, itiraz edilmemesi üzerine kesinleştiğini, konutların inşaat projesine uygun yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, davalının karar düzeltme istemi neticesinde, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20.03.2009 tarihli kararıyla; şerefiye raporu tanzimi, kur"a çekimi ve şerefiye listesinin onaylandığı genel kurul sırasında, zaten projede mevcut olan bekçi evinin mevcudiyetinin bilindiği ve şerefiye raporunda dava konusu villanın manzara, bodrum, ulaşım-bahçe, yön, teras-balkon özellikleri değerlendirilerek diğer villalara göre puan farkı belirlendiği, bekçi evinin manzara, teras, bahçe gibi unsurlara etkisinin nazara alındığı, anasözleşmenin 61. maddesi uyarınca ve şerefiyenin onaylandığı genel kurul kararının iptali süresi de geçmekle şerefiye listesinin bu yönlerden kesinleştiği, bu nedenlerle hükme esas alınan bilirkişi raporunda % 35 değer düşüklüğüne etki eden manzara, bahçe kullanımı, teras yokluğu gibi etkenlerin artık nazara alınamayacağı, şerefiye raporunda tüm villalar 100 m² kabul edilerek alan farkının şerefiye hesabında puan farkına dahil edilmediği, bilirkişi heyetinden % 35 değer farkı olarak tespit ettikleri oranın yüzde olarak ne kadarının diğer villalara göre alan küçüklüğünden kaynaklandığı konusunda ek rapor alınarak kullanım alanı farkından doğan değer farkına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, bilirkişi heyetinden alınan ek rapora göre davanın kısmen kabulü ile 6.287,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alan farkından kaynaklanan değer kaybının tahsili istemine ilişkindir.
1-Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; mahkemece, bozma ilamında sonra alınan ek bilirkişi raporunda davacıya ait 98,22 m² büyüklüğündeki daireye tadilat sonrası 8,22 m² teras eklenmesi suretiyle toplam alanın 106,44 m² olduğu, davacının dairesinin kooperatifte bulunan ortalama büyüklüğü 110,89 m² olan diğer dairelere göre 4,45 m² küçük olduğu, bu alan farkından kaynaklanan değer kaybının da 1.174,80 TL olduğu hesaplandıktan sonra, yanlış değerlendirme sonucu bina kaybı değerinin 2.169,80 TL olduğu belirtilmiştir. Bunun yanında bozma ilamının ikinci bendinde bekçi evinin, şerefiye tespit raporunda değerlendirme dışı tutulan villa kullanım alanına ne ölçüde etki yaptığının tespit edilmesi istenmiş, bilirkişi ek raporunda bekçi evinin toplam kulllanım alanı ile villanın kullanım arasında oranlama yapılarak arsa kaybı adı altında değer farkı hesaplanmıştır. Ek bilirkişi raporundaki bu değerlendirme hatalı olup bozma ilamında belirtilen eksikliği karşılar nitelikte değildir, davacı dava dilekçesinde salonun yarısının bağımsız bölümden ayrılarak bekçi evine dahil edildiğini bu nedenle villanın alanının küçüldüğünü belirtmektedir, bozma ilamında da bekçi evinin villanın kullanım alanına etkisinin ne ölçüde olduğunun tespit edilmesi istenmiştir: O halde bilirkişiden bu konuda yeniden ek rapor alarak bu değer farkı tespit ettirilmelidir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bozmadan sonra alınan rapora davalı tarafından gerekçeleri de gösterilerek itiraz edildiği göz önünde bulundurularak bu itiraz noktaları ve yukarıda açıklanan hususlar değerlendirilmeden eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ;Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.