5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/29708 Esas 2019/15414 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/29708
Karar No: 2019/15414

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/29708 Esas 2019/15414 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yargıtay 19. Ceza Dairesi, 5846 Sayılı Kanuna aykırılık suçu nedeniyle verilen mahkumiyet hükmünü değerlendirdi. Bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplumu oluşturan bireyler olduğu belirtildi. Bu nedenle, meslek birlikleri şikayetçi olsa bile suçtan zarar gören tüzel kişiler mağdur sayılmayacaklardır. Benzer bir eylem nedeniyle sanık hakkında daha önce açılan ve bozulması kararlaştırılan dava dosyasının da mevcut olması göz önüne alınarak, mahkeme sanığın aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğini ve hakkında TCK'nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğini tartışılması gerektiğini belirtti. Hüküm 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca bozuldu. Kanun maddelerine göre, sanığın aynı suçu birden fazla işlemesi durumunda TCK'nin 43/1. maddesi uygulanarak ceza arttırılabilir.
19. Ceza Dairesi         2019/29708 E.  ,  2019/15414 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplumu oluşturan bireyler olduğu, 5237 sayılı TCK’nin hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda yani suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olması halinde tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında; İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 23.06.2015 tarih ve 2014/467 Esas, 2015/950 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2019/31412 Esasında kayıtlı olan dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
    Anılan dosyanın incelenerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 11.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.