20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/10670 Karar No: 2019/1593
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/10670 Esas 2019/1593 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2017/10670 E. , 2019/1593 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dava dilekçesi ile, davalılar aleyhine ... 13. İcra Dairesinin 2013/10 Esas sayılı takip dosyası ile takibin başlatıldığı, davalıların 09/05/2013 tarihli müşterek dilekçeleri ile borca itiraz ettiklerini takibin durdurulduğunu, dava konusu borcun davalının da apartman sakinlerinden olduğu sitenin ortak giderlerine dayandığını, davalıların tüm uyarılarına rağmen bilimum ortak giderleri ödemediğini, tebliğ edilen ödeme emrine haksız itirazda bulunduklarını, bina çevre düzenlemesi, bakım ve tadilat gibi işler için yapı firması ile yapılan sözleşmelerin ilan panosuna asılarak bina sakinlerinin bilgisine sunulduğu, buna rağmen davalıların herhangi bir ödeme yapmadıklarını, faize dair de itirazda bulunduklarını, ancak yasal işlem başlatılması gereken bina sakinlerine 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri gereği aylık %5 gecikme tazminatı uygulanacağının 05/01/2013 tarihli kararda açıklandığını, bu nedenle davalı borçluların itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davacı tarafından sunulan belgelerin kanunda belirtilen defter ve belgeler olmadığının tespit edildiği, ayrıca icra takibine dayanak olduğu belirtilen 18/09/2012 tarihli sözleşmede bakiye alacak ile dava dosyası içinde bulunan site sakinlerine ait bakiye borç çizelgesindeki alacakların birbirinden farklı olduğu, dolayısıyla bu defterlerin davacı lehine delil olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; mahkemece davacı tarafından sunulan belgelerin kanunda belirtilen defter ve belgelerden olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de Kat Mülkiyeti Kanununun 36. maddesi uyarınca yönetici, anataşınmazın yönetimiyle ilgili tüm gelir ve giderleri yöntemince tutulacak deftere işlemeye ve giderlerin belgelerini bir dosyada saklamaya mecbur ise de; Yargıtayın kararlılık kazanmış uygulamalarında yöneticinin gerek yasal yetkisi içerisinde kalan hususlarda ve gerekse kat malikleri kurulu kararları doğrultusunda yaptığı harcamaları gösteren belgelerin fatura olması esas olmakla birlikte bunların mutlaka fatura veya kasa fişi niteliğini taşıması zorunluluğu aranmamakta, gerçekleşmiş bir iş veya işlem için harcama yapıldığını gösteren yazılı ve imzalı belge yeterli sayılmakta ve hatta aciliyet ve zorunluluk nedeniyle yapılan ve belgesiz olarak deftere işlenen gider konusu işin yapıldığının ve gösterilen miktarın uygunluğunun tespit edilmiş olması dahi yeterli kabul edilmektedir. Bu nedenle mahkemece anataşınmaza ait karar defteri, işletme defteri, reddiyat ve tahsilat makbuzları ile banka hesapları getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanıp, aidat miktarları, tarafların tüm belge ve makbuzları ile harcamalar saptanıp, ilişkin dönemlerin mevcut gelirleri ile mevcut giderleri denetime elverişli bilirkişi raporu alınmak ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri de birlikte değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik ve yetersiz inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/03/2019 günü oy birliği ile karar verildi.