8. Hukuk Dairesi 2018/7446 E. , 2020/8251 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, elatmanın önlenmesi, ecrimisil davasının kısmen kabulüne dair karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, vekil edeninin eşi kök muris Rıdvan Kaçar"ın 25.06.2009 tarihinde tüm mal varlığını vekil edenine intikalen ve vasiyetname ile bırakarak vefat ettiğini, davalıların söz konusu taşınmaz üzerinde izinsiz ve İmar Kanunu"na muhalif olarak çeşitli yapılar yaptıklarını, en son ana binaya bitişik iki katlı bir yapı yapıldığını, son iki -üç yıldır buranın kiraya verildiğini, müdahalenin önlenmesi amacıyla 06.04.2010 tarihli ihtarname keşide edildiğini, ihtarın gereğinin yapılmadığını belirterek arsa üzerindeki taşınmaza ait haksız müdahalenin önlenmesine ve 1.800,00 TL 1,5 yıllık ecrimisil bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın kök muris ...’dan kaldığını, davacının da kendi hissesine düşen yerleri kiraya verdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... Akçıl keşifte alınan beyanında, davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, 2857 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazda davalıların davacının hissesine vaki müdahalelerinin önlenmesine, 762,98 TL ecrimisilin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 2857 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 243,27 m2 yüzölçümünde arsa niteliğinde, tarafların kök murisi ... ve davalı ... adına tapuda kayıtlı iken, intikal ve birleştirme ile 29.04.2016 tarihinde taraflar ve dava dışı mirasçı adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir, ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı ya da kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Somut olaya gelince; dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamından, davacının, dava konusu taşınmazda yer alan iki katlı binanın zemin katını kullandığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; az önce belirtmiş olduğumuz ilkeler ve açıklamalar çerçevesinde; dava konusu taşınmazda kat mülkiyetine geçilmediği de gözetildiğinde, paydaşın, payına karşılık kullanabileceği bir kısım yerin olduğu görülmekle, davanın reddedilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 Sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 15.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.