19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/30383 Karar No: 2019/15410
5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/30383 Esas 2019/15410 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme tarafından verilen karar, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na aykırılık suçundan mahkumiyet kararı verilmesiyle sonuçlanmıştır. Ancak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun da benimsediği karara göre, suçun mağduru toplum olduğu için, tüzel kişilerin suçtan zarar görmesine rağmen mağdur sayılmayacağından, meslek birliklerinin şikayetçi olması durumunda da durumun değişmeyeceği belirtilmiştir. Sanığın aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve TCK'nin 43/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılması gerektiği belirtilmiş ve kararda, cezaların içtima edilmemesi ve adli para cezalarının ödenmesinde duraksamaya yol açacak şekilde taksit aralıklarının belirtilmemesi nedeniyle hüküm bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri ise şunlardır: 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu, 1412 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 5320 Sayılı Ceza İnfaz Kanunu.
19. Ceza Dairesi 2019/30383 E. , 2019/15410 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplumu oluşturan bireyler olduğu, 5237 sayılı TCK’nin hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda yani suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olması halinde tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada sanık hakkında 18.08.2014 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine İstanbul (Kapatılan) 3. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesince verilen 27.10.2015 tarih ve 2014/558 Esas 2015/397 Karar sayılı mahkumiyet hükmünün temyiz edilmeden kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, Anılan dosya incelenerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, Kabule göre de; 1- 5237 sayılı TCK"da cezaların içtimaına yer verilmediği halde, hapisten çevrilen adli para cezası ile doğrudan verilen adli para cezasının içtima edilmeyip ayrı ayrı tayini gerekeceğinin gözetilmemesi, 2- 5237 sayılı TCK"nin 52/4. maddesi gereğince adli para cezalarının 24 eşit taksitte ödenmesine karar verilirken infazda duraksamaya yol açacak şekilde taksit aralığının gösterilmemesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 11.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.