22. Hukuk Dairesi 2015/34410 E. , 2016/163 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkiline davalı işverenlikçe iş sözleşmesinin karşılıklı anlaşma yoluyla sona erdirilmesinin teklif edildiğini, müvekkilinin teklifi kabul etmemesine rağmen iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, iş sözleşmesinin ekonomik sebeplerle şirket içinde küçülmeye gidilmesi ve iş yerinde yeniden yapılanma politikası sebebiyle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, taraflar arasında ikale sözleşmesi yapıldığı gerekçesiyle feshin geçerli sebebe dayandığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı konusu olup kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran iş yerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, iş yerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, iş yerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, hammadde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini imkansız hale getiren iş yeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, iş yerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, iş yerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi iş yeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma imkanlarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel şartlarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih sebeplerinin geçerli (veya haklı) olduğunu ispatlayacaktır. Feshin işletme, iş yeri ve işin gerekleri sebepleri ile yapıldığı ileri sürüldüğünde, öncelikle bu konuda işverenin işletmesel kararı aranmalı, bağlı işveren kararında iş görme ediminde ifayı engelleyen, bir başka anlatımla istihdamı engelleyen durum araştırılmalı, işletmesel karar ile istihdam fazlalığının meydana gelip gelmediği, işverenin bu kararı tutarlı şekilde uygulayıp uygulamadığı (tutarlılık denetimi), işverenin fesihte keyfi davranıp davranmadığı (keyfilik denetimi) ve işletmesel karar sonucu feshin kaçınılmaz olup olmadığı (ölçülülük denetimi) açıklığa kavuşturulmalıdır.
Somut olayda, davacının iş sözleşmesi 19.12.2014 tarihli fesih bildirimi ile şirket rakamlarında meydana gelen gerileme, küçülme, tasarrruf ve yeniden yapılanma politikası çerçevesinde personel azaltılmasındaki zorunluluk gereği 4857 sayılı Kanun"un 18. maddesi uyarınca işin, iş yerinin ve işletmenin gerekleri sebebiyle feshedilmiştir. Davacı imzasını havi fesih bildiriminde iş sözleşmesinin karşılıklı anlaşmayla ve ek ödemeyle sona erdirilmesi konusundaki işveren teklifinin davacı tarafça kabul edilmemiş olduğu belirtilmiştir.
Her ne kadar Mahkemece taraflar arasında ikale sözleşmesi imzalandığından bahsedilerek feshin geçerli sebebe dayandığı kabul edilmiş ise de davacının imzasını içermeyen sözleşme karşısında taraflar arasında ikalenin söz konusu olmadığı, Mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Buna göre Mahkemece öncelikle, işletmesel kararın tutarlı bir biçimde uygulanıp uygulanmadığı konusunda yukarıda belirtilen hususları da kapsayacak şekilde araştırma ve inceleme yapılıp, gerekirse bilirkişi raporu da alınmak suretiyle tüm dosya içeriği ile birlikte değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.