10. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/9944 Karar No: 2010/1413 Karar Tarihi: 09.02.2010
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2009/9944 Esas 2010/1413 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2009/9944 E. , 2010/1413 K.
"İçtihat Metni"
........
Dava, ürün bedellerinden yapılan tevkifat nedeniyle 2926 sayılı Kanun kapsamında ................. sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir. ......... sigortalısı olduğunun tespiti suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Sigortalılık hak ve yükümlülüğü tescille başlamakta olup, 2926 sayılı Kanunun 5. maddesi “2 nci madde kapsamına girenler, on sekiz yaşını doldurdukları tarihi takip eden yılbaşından itibaren sigortalı sayılırlar. Ancak, 7 nci maddede belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülükleri kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlar” hükmünü içermekte olup; davacının bu kanun kapsamında tescil başvurusu bulunmadığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. 2926 sayılı Kanunun re’sen tescil ile ilgili 9. maddesinde yer alan “Bu kanuna göre sigortalı sayılanlardan, sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren üç ay içinde kuruma kayıt ve tescillerini yaptırmayanların tescil işlemleri kurumca re’sen yapılır” hükmünün açıkça 2. maddeye göre Kanun kapsamında sayılan sigortalıların Kurumca re’sen tescil edilmeleri zorunluluğunu öngördüğü anlaşılmaktadır. Kaldı ki, 5. maddede.........sigortalılığının zorunlu olduğu, sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceği ve kaçınılamayacağı ifade edilmiştir. 2926 sayılı Kanuna tabi kişilerce 36. maddede sayılan kurum, şirket, işletme veya gerçek kişilere satılan ürün bedellerinden prim borcuna mahsuben %1 oranında kesinti yapılması ve bu kesintilerin anılan gerçek ve tüzel kişilerce ertesi ayın 20. günü akşamına kadar .......a intikal ettirilmesi gerekir. İşte bu bağlamda, sigorta primlerinin, ürün bedellerinden ..... adına tevkif suretiyle, tahsili halinde kişinin yukarda izah edilen 5. maddede yer alan anlamda tescil işleminin bu tevkifat tarihinde gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Bu kapsamda davacının teslim ettiği tütün ürünü bedellerinden tevkif suretiyle tahsil edilmiş primleri bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; tevkifat listesi ve hesap pusulalarından “muaf” olduğu belirtilmek suretiyle davacının teslim ettiği tütün bedellerinden tevkifat yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle; öncelikle, davacının davaya konu dönemde herhangi bir kurum, şirket, ......
Işletme veya gerçek kişiye başkaca tarımsal ürün satıp bu ürünün bedelinden.......prim tevkifatı yapılıp yapılmadığı, tevkifatı yapan özel şirket ya da gerçek kişi ise tevkifatın..... intikal edip etmediği usulünce araştırılmalıdır. Herhangi bir ürün teslim edilmediği veya teslim edilen ürün bedellerinden ........ prim tevkifatı yapılmamış olduğunun anlaşılması halinde, tescilin gerçekleşmiş olduğundan söz edilemeyeceğinden, salt tarımsal faaliyetin süregeldiğinden bahisle geriye dönük olarak sigortalılık tescili yapılamaz. Zira, 2926 sayılı Kanunda 506 sayılı Kanunun 79 maddesine mümas herhangi bir düzenleme bulunmadığından geriye yönelik hizmet tespiti suretiyle sigortalılık kazanılmasına da yasal olanak yoktur. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.