11. Hukuk Dairesi 2014/18797 E. , 2015/291 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
..... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13.10.2014 tarih ve 2014/85-2014/85 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi .......tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili bankanın.........."ye genel kredi sözleşmesine dayalı olarak kredi kullandırdığını, diğer aleyhine ihtiyati haciz istenenlerin ise kredi sözleşmesini müteselsil kefil olarak imzaladığını, kullanılan kredinin hesap kat ihtarnamesi çekilmesine rağmen geri ödenmediğini ileri sürerek, aleyhine ihtiyati haciz istenenlerin taşınır, taşınmaz mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, İİK"nın 257. maddesi kapsamında aranan şartların bulunmadığı, ihtiyati haciz talep edilen borcun varlığının tespitinin yargılamaya muhtaç olduğu, borçluların mal kaçırma girişimlerinin bulunmadığı gerekçesiyle, talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir.
Talep, ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkin olup, mahkemece yukarıda belirtilen nedenlerle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. İİK"nın ihtiyati haczin koşullarını düzenleyen 257. maddesinde, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, istem dilekçesine ekli belgelerden de anlaşılacağı üzere, alacaklı banka ile aleyhine ihtiyati haciz istenenler arasında imzalanmış bulunan kredi sözleşmesi çerçevesinde tahakkuk eden alacak tutarları için borçlulara hesap kat ihtarı gönderilmiştir. İhtiyati haciz taleplerinde tam bir ispatın aranmasının gerekmediği, yaklaşık ispatın yeterli olduğu da dikkate alındığında, hesap kat ihtarında belirtilen ve ödenmediği ileri sürülen alacak tutarı için alacaklı bankanın ihtiyati haciz talebinde bulunmasında yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu suretle, hesap kat ihtarının gönderilmesiyle birlikte borcun muaccel olduğunun, bu suretle borcun varlığının tespitinin yargılamaya muhtaç olduğu yönündeki gerekçenin yerinde bulunmadığının kabulü gerekir. İİK"nın 257. maddesinin ikinci fıkrasında borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiş olup, somut olayda borcun vadesinin gelmediği söylenemeyeceğinden mahkemenin uygulama yeri bulunmayan adı geçen hükme istinaden borçluların mal kaçırma girişimlerinin bulunmadığı gerekçesi de yerinde görülmemiştir. Ayrıca, kredi sözleşmesi, ipotek belgeleri ve hesap kat ihtarının aleyhine ihtiyati haciz istenenlere tebliğine dair tebligat evrakları getirtilerek kefiller yönünden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 586/1. maddesi uyarınca değerlendirme yapılması gerektiğinden eksik inceleme ile talebin reddedilmesi de doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın ihtiyati haciz isteyen yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.