KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanığa yükletilen tehdit ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Sanığın, başka bir olay sebebiyle geldiği hastanede polis olarak görev yapmakta olan katılana sorduğu soruya verilen cevaptan hoşnut olmayarak söylediği “polisin de jandarmanın da anasını avradını sinkaf ederim” şeklindeki sözlerin, katılanın o sırada yerine getirmekte olduğu bir kamu görevi bulunması ve görevinden dolayı söylenmesi nedeniyle hakaret suçunda cezanın TCK’nın 125/3-a maddesi uyarınca tayin edilmesi gerektiği düşünülmemiş ve mükerrir sanık hakkında, seçimlik ceza öngörülen suçlarda, hapis cezasına hükmolunduktan sonra bu cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilemeyerek, aynı Kanunun 50/2. ve 58/3. maddelerine aykırı davranılmış ise de aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, Anlaşılmış ve sanık ...’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 20.12.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.